Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29594 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25020 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bursa 6. İş MahkemesiTARİHİ : 07/05/2013NUMARASI : 2011/1657-2013/251 Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, davacı işçinin fazla mesai ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir. İddia ve savunma hakkı, Anayasa'nın hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesinde "herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır.İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun hukuki dinlenilme hakkı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza da yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında, davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra, maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın açıklama ve ispat hakkını da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının, usul hukuku hükümlerine aykırı olarak ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.Somut olayda, davalı vekili kanuni süresi içerisinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde delillerini mahkemeye bildirmiş, delil listesinde şahit ismi de belirtmiştir. Mahkemece 26.01.2012 tarihli celsede, davalı vekilinin delil listesi sunduğu belirtilmiş, 13.12.2012 tarihli celsede davalı vekilinin yeniden şahidin dinlenmesini talep etmesi üzerine dosyanın geçirdiği safahat gerekçe gösterilerek davalı şahidinin dinlenmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemece davalı tarafa şahit dinletme imkanı sağlanması ve şahit beyanlarının diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, davalı şahidinin usul hukuku hükümlerine aykırı olarak dinlenilmeyip, hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.