Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 29269 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22529 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin sondaj faaliyetlerinin askıya alınarak durdurulması sebebiyle ihtiyaç ve istihdam fazlalığının ortaya çıktığı ve şirket bünyelerinde çalıştırılabilecek başka bir pozisyon bulunmadığı gerekçesiyle feshedildiğini, yapılan feshin geçersiz olduğunu ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine, buna bağlı kanuni haklarının hüküm altına alınmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı konusu olup kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.İşletmeyi veya iş yerini etkileyen objektif sebeplerle ortaya çıkan işgücü fazlalığı sonucunda, işçinin iş yerinde çalışma imkanı ortadan kalkmış ise fesih için geçerli bir sebebin varlığından söz edilir. İşveren amaç ve içeriğini belirlemekte serbest olduğu işletmesel kararlar alabilir. Ancak, işletmesel karar sonucunda, tedbir olarak düşünülen feshin zorunlu hale gelmiş olması gerekir. Başka bir anlatımla işverenin fesih konusunda keyfi kararları yargı denetimine tabidir.İşveren, işletmesel kararı uygulamak için aldığı tedbirin feshi zorunlu kıldığını ispatlamalıdır. İş sözleşmesi feshedilen işçi, feshin başka bir sebebe dayandığını ileri sürdüğü takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.İşletmesel kararda, amaca uygunluk ve yerindelik denetimi yapılamamakla birlikte, işveren yeniden yapılanma tedbirini ciddi ve kalıcı biçimde uyguladığını, tutarlılık denetimi kapsamında ispatlamalıdır. Bunun dışında işletmesel karar; ispat yükü işçide olmak üzere, işverenin ekonomik ve işletmesel sebepler dışında bir saikle fesihte bulunduğu, bu hakkın kötüye kullanıldığı iddia edildiğinde keyfilik denetimine ve iş yeri gereğinin kaçınılmaz olup olmadığının denetimi kapsamında ölçülülük ve gereklilik denetimine tabi tutulabilir.İşletmesel kararla varılmak istenen hedefe fesihten başka bir yolla ulaşmak mümkün ise fesih için geçerli bir sebepten söz edilemez. Fesih, son çare olmalıdır.Somut olayda, satınalma lojistik müdürü olan davacının iş sözleşmesi davalı işveren tarafından sondaj faaliyetlerinin askıya alınarak durdurulması sebebiyle davacının çalıştığı birim de dahil olmak üzere ihtiyaç ve istihdam fazlalığının ortaya çıktığı ve şirket bünyelerinde çalıştırılabilecek başka bir pozisyon bulunmadığı gerekçesiyle feshedilmiştir.Söz konusu olayda hükme esas alınan bilirkişi raporu yukarıda belirtilen ilkeler nazara alındığında yeterli inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hazırlanmamıştır.Mahkemece söz konusu ilkeler doğrultusunda rapor alınması, özellikle davalı tarafça sunulan organizasyon şemasının ingilizce örneğinde davacının pozisyonun mevcut olduğu görülmekle şemalar arasındaki çelişki giderilmeli, davacının pozisyonun kaldırılması nedeniyle istihdam fazlalığı oluşup oluşmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Öte yandan; davacının sondaj faaliyetlerinin durmasının geçici nitelikte olduğu, kısa süre sonra yeniden faaliyetlere başlandığı itirazları üzerinde yapılan işin niteliği gözönünde bulundurularak durulmalı davacı işçinin işyerinde istihdam edilebileceği başka bir pozisyon bulunup bulunmadığı ortaya konulduktan sonra sonuca gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.