MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem ile ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davacının İstanbul Üniversitesinin asıl işveren olduğu işyerinde 24.08.2009 ile 13.09.2011 tarihleri arasında ... Tıp Fakültesinde güvenlik elamanı olarak çalıştığını, işyerinde rektörlük binasına alınacakları gerekçesi ile işten çıkarıldığını, çıkarılırken baskı altında kendisi ayrılmış gibi istifa dilekçesi yazdırıldığını ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davacı ile üniversite arasında doğrudan bir iş sözleşmesinin yapılmadığını, davacının üniversitede çalışmasının da bulunmadığını, davanın husumet sebebiyle ve esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, üniversitenin davaya konu işi hizmet alımı ihaleleri kapsamında yaptırdığını, davaya konu iş ilişkisinin esasen ihaleyi alan yüklenici firma ile işçiler arasında kurulduğunu, ihaleyi alan firmanın kendi bünyesinde işçi çalıştırdığını, bu işçilerin İstanbul ??niversitesinin işçisi olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin istifa ile sona erip ermediği hususu uyuşmazlık konusudur. Somut olayda mahkemece davanın kabulüne yönelik verilen karar Dairemizce dosyada mevcut olan davacıya ait olan istifa belgelerinin davacıya sorulması gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verildiği görülmüştür. Mahkemece uyulan bozma kararı kapsamında dosyada mevcut istifa belgelerinin asıllarının istendiği, ancak dosyaya sunulmadığı görülmüştür. Mahkeme belge asıllarının sunulmadığı gerekçesiyle, davacınında istifayı kabul etmediği gerekçesiyle iş sözleşmesinin istifa sonucu sona ermediği kabul edilmiştir.Dosya kapsamı itibariyle incelendiğinde davacının söz konusu istifa belgeleri için dava dilekçesinde kendisine yapılan baskı neticesinde istifa dilekçesi vermek zorunda kaldığını, davalı ise davacının kendi isteği ile istifa ettiğini savunmaktadır. Dosya içerisinde davacı imzalı istifa dilekçeleri bulunduğu görülmüştür. Davacı verdiği dilekçelerinde “31.3.2010 tarihi itibariyle Ulusal şirketinden istifa ediyorum.”, ayrıca "Çalışmakta olduğum İst. Tıp Fak. Projesinden 12.09.2011 tarihinde kendi isteğimle istifa ediyorum." şeklindeki ifadelerle ayrılmak istediğini belirtmiştir. Dosya kapsamına göre davacının iradesinin fesada uğratıldığını, istifa dilekçelerinin baskı altında imzalandığını ispat edemediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının, iş sözleşmesini haklı bir sebep olmadan istifa etmek suretiyle feshettiği anlaşıldığından kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekmektedir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 27.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.