MAHKEMESİ : Elazığ İş MahkemesiTARİHİ : 29/04/2014NUMARASI : 2014/66-2014/483 Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkilinin davalı işverenlikte en son KOBİ pazarlama servisinde yetkili pozisyonda görev aldığını, savunması alınmaksızın 30.12.2013 tarihinde davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin hakkaniyete uygun olmadığını belirterek geçersiz fesih nedeni ile müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili; soruşturma raporunda davacının banka mevzuatlarına aykırı davrandığının tespit edildiğini, bu nedenle feshin haklı olduğunu, davacının hakkında soruşturma yapılan banka yetkilisinin talimatları ile hareket ederek bankacılık mevzuatına aykırı işlemler yaptığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece; davalı işverenlikçe feshin son çare olması ilkesine aykırı hareket edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.Temyiz:Kararı Davalı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:Taraflar arasında iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır.Somut olayda, davalı işverenlikte 01.09.2004-30.12.2013 tarihleri arasında KOBİ ve portföy pazarlamacısı olarak görev yapan davacının görevinin gerektirdiği dikkat ve özeni göstermediği, görevini yerine getirirken banka mevzuatına aykırı hareket ettiği ve davacının eyleminin 4857 sayılı Kanun'un 25/II maddesine aykırılık oluşturduğu gerekçesi ile iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği anlaşılmıştır.Mahkemece, davalının feshin son çare olması ilkesine aykırı hareket ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan teftiş raporu fesih bildiriminde yer alan fesih sebebini tam olarak karşılar nitelikte olmadığından yeterli görülmemiştir. Mahkemece, bankaya ait disiplin yönetmeliği de göz önüne alınarak aralarında bankacılık mevzuatı ve teamülleri konusunda uzman bilirkişi de bulunan bilirkişi heyetinden, gerekiyorsa yerinde inceleme yetkisi de verilerek davacı tarafından yapıldığı iddia edilen işlemlerin bankacılık mevzuatına uygun olup olmadığı, davacının söz konusu işlemlerden kendisine veya başkasına çıkar sağlayıp sağlamadığı, söz konusu işlemlerde kusuru sebebiyle davalı bankanın veya müşterinin zararı olup olmadığı hususunda denetime elverişli rapor alınması ve edinilecek kanaate göre tüm deliller yeniden değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme sonucu hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.