Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29093 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 33051 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, dairemizin 25.02.2015 tarih 2013/33411 esas, 2015/7176 karar sayılı kararı ile bozulmuştur. Bozma sonrası yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğine göre çözümlenmesi gereken ilk sorun davanın açılmamış sayılması koşullarının oluşup oluşmadığı konusundadır. Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)’nun 409. maddesi: “Oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.Oturum gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hallerde, gün tespit ettirilmemiş ise, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle birinci fıkra hükmü uygulanır.Yukarıdaki fıkralar hükmü gereğince dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, oturum, gün, saat ve yerini bildiren çağrı kağıdı ile birlikte taraflara tebliğ olunur.Dava dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, yeni bir dava sayılmaz.İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.Birinci ve ikinci fıkralar gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde beşinci fıkra hükmü uygulanır.” hükmünü içermektedir.01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 320/son maddesinde ise;"Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır." düzenlemesi yer almaktadır.Usul hukuku alanında geçerli olan temel ilke, yargılamaya ilişkin kanun hükümlerinin derhal yürürlüğe girmesidir. Bu ilkenin benimsenmesinin nedeni ise, usul hükümlerinin kamu düzeni ile yakından ilgili olmasıdır. Usul kurallarının zaman bakımından uygulanmasında derhal uygulanırlık kuralı ile birlikte dikkate alınması gereken diğer bir husus da, yeni usul kuralı yürürlüğe girdiğinde, ilgili “usul işleminin tamamlanıp tamamlanmadığı”dır.Hemen belirtilmelidir ki, dava, dava dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlayan ve bir kararla (veya hükümle) sonuçlanıncaya kadar devam eden çeşitli usul işlemlerinden ve aşamalarından oluşmaktadır. Yargılama sırasındaki her usul işlemi, ayrı ayrı ele alınıp değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Yargılama sırasında yapılan bir usul işlemi tamamlanmış ise, artık yeni kanun o usul işlemi hakkında etkili olmayacak, dolayısıyla da uygulanmayacaktır.Eğer bir usul işlemi, yargılama sırasında yapılmaya başlanıp, tamamlandıktan sonra, yeni bir usul kuralı yürürlüğe girerse, söz konusu işlem geçerliliğini korur. Başka bir deyişle, tamamlanmış usul işlemleri, yeni yürürlüğe giren usul hükmünden (veya kanunundan) etkilenmez.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun konuya ilişkin, “Zaman bakımından uygulanma” başlığını taşıyan 448. maddesi ile;“(1) Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.” düzenlemesi getirilmiştir.Anılan madde uyarınca mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu zamanında açılan dava, hiç işlemden kaldırılmamış dolayısıyla bir işlem yapılmamış ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu zamanında işlemden kaldırılmışsa bu takdirde, tamamlanmış bir işlem bulunmadığından ve usul hükümlerinin hemen uygulanması gerektiğinden hareketle Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde duraksamamak gerekir. (Hukuk Genel Kurulu'nun 17.06.2015 tarih, 2014/21-279 Esas, 2015/1653 karar ve 15.05.2013 gün ve 2012/17-1629 E., 2013/700 K. sayılı kararları).Somut olayda dava, 20.08.2010 tarihinde mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu döneminde açılmıştır.Dosya ilk defa 06.10.2011 tarihinde, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girdikten sonra, taraflarca takip edilmemesi sebebi ile işlemden kaldırılmıştır. İkinci kez 23.06.2015 tarihinde takipsiz bırakılmış ve davalı tarafın yenileme istemi üzerine yargılamaya devam edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk defa 6100 sayılı kanun döneminde takipsiz bırakılan davanın ikinci kez takip edilmemesi nedeni ile anılan kanunun 320/son maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.