Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 29026 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 30239 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi AVUKAT ...DAVA : Davacı, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağı ile ilave tediye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin işverence toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı olarak kötüniyetle feshedildiğini ileri sürerek toplu iş sözleşmesi uyarınca tazminat ve eksik ödenen ilave tediye alacağı isteğinde bulunmuştur.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, işçilik alacaklarının ödendiğini, ekonomik sebeplerden dolayı işçinin iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağı isteğinin reddine, ilave tediye alacağı isteğinin ise kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Gerekçe:Toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın şartlarının oluşup oluşmadığı taraflar arasındaki uyuşmazlık bulunmaktadır.Toplu iş sözleşmesinin 34. maddesinde; “a) İşletmenin veya işyerinin ekonomik veya teknolojik durumu bakımından zorunluluk olmadıkça işçi çıkarılamaz. b) İşçi çıkarmanın zorunlu olduğu hallerde, işveren durumu taraf işçi sendikasına bildirir, işveren veya sendika bir araya gelerek işten çıkarma esaslarını, işten çıkarılacak işçi sayısını, işten çıkarma tarihini ve çıkarılacak işçilerin ünitelere göre dağılımını karara bağlarlar. c) işveren, .... fıkrada sayılan sebepler olmaksızın veya 2. fıkrada öngörülen bildiride bulunmaksızın işçi çıkardığında, işten çıkardığı her işçiye, yasalardan ve toplu iş sözleşmesinden doğan haklar dışında 8 aylık çıplak ücreti tutarında tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” Şeklinde düzenlenmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 30.12.2014 tarihli 2013/27996 esas 2014/37376 karar sayılı ilâmıyla, “....İş sözleşmesinin feshi için zorunlu bir sebebin bulunmadığının anlaşılması halinde davacının iş güvencesi hükümleri kapsamında olup olmadığı da araştırılarak; iş güvencesi kapsamında değilse cezai şarta ilişkin düzenlemenin hizmet süresine göre talep edebileceği iş güvencesi tazminatı miktarı ile sınırlı olarak geçerli olduğu kabul edilmeli, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 182/son maddesi gereğince indirim hususu da dikkate alınmak suretiyle hüküm altına alınmalıdır...” gerekçesiyle bozulmuştur.Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalının fesih gerekçesi olan ekonomik sıkıntı içerisinde olduğu, bu durumun işletme üzerinde etkisini hissettirdiği ve istihdama da etkisinin bulunduğu bilirkişi raporuyla tespit edildiği, söz konusu ekonomik sıkıntı sebebiyle davaya konu feshin zorunlu olduğu kabul ederek davacının cezai şart alacağı isteğinin reddine karar verilmiş ise de; karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Tüm dosya kapsamına göre, iş güvencesi kapsamında olmayan davacının iş sözleşmesinin, toplu iş sözleşmesinin 34.maddesinin 2. fıkrasında öngörülen işveren tarafından feshi gerçekleştirmeden önce sendikaya başvurarak feshi ve şeklini görüşmesi gerektiğine dair düzenlemeye aykırı olarak feshedildiği anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre davalı işverenin fesih tarihi itibariyle aynı iş kolunda çalışan işçi sayısının 30 dan az olduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin uygulamasına göre iş güvencesi hükümlerinin kapsamı dışında kalan işçi güvence kapsamındaki işçilerin talep edebileceği iş güvencesi tazminatını aşacak şekilde iş güvencesi tazminatı niteliğindeki cezai şart talep etmesi mümkün değildir. Bu durumda İş Kanunu'nun 21. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, cezai şarta ilişkin düzenlemenin hizmet süresine göre talep edebileceği iş güvencesi tazminatı miktarı ile sınırlı olarak geçerli olduğu kabul edilmeli, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 182/son maddesi gereğince indirim hususu da dikkate alınmak suretiyle hüküm altına alınmalıdır.Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.