MAHKEMESİ : Bursa 2. İş MahkemesiTARİHİ : 30/05/2012NUMARASI : 2011/439-2012/270 Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkilinin davalı işveren firmanın Bursa Şubesinde 04.04.2007-01.06.2011 tarihleri arasında reyon elemanı olarak çalıştığını, istifa etmeye zorlanarak işten çıkartıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsilini istemiştir.Davalı vekili, iş sözleşmesinin istifa ile sona ermesi halinde işçinin iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmasının mümkün olmadığı gibi ihbar ve kıdem tazminatına da hak kazanamadığını kural olarak kendisine karşı fesih hakkının kötüye kullanıldığını iddia eden tarafın bu iddiasını ispat etmek zorunda olduğunu, davacının iş sözleşmesini feshetmeye karar verdiğini istifa dilekçesinde açıkça beyan ettiğini, bu sebeple baskı altında istifa dilekçesi imzaladığı iddiasına itibar edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, istifa dilekçesi içeriği, şahit beyanları ve davacının daha önce işyerine verdiği, aldığı maaşın yaptığı işin karşılığı olmadığına ilişkin dilekçeler ışığı altında, reyon elemanı olarak çalışan davacının çalışma süresi boyunca aynı zamanda joker eleman gibi kullanıldığı, başka bölümlerde de görevlendirildiği, başka bölümde görevlendirildiğinde asıl işinin aksadığı, ancak bunu işverene anlatamadığı, bunu fırsat bilen işverenin davacıyı uyarıp istifaya zorladığı, bunun üzerine davacının anılan dilekçeyi işyerine verdiği, asıl amacının istifa olmadığı, ancak çalışma şartlarının zorluğu karşısında davacının 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesi kapsamında fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.Davacı işçinin kıdem tazminatı alacağı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Somut olayda, davacı işçi davalı işyerinde 04.04.2007-01.06.2011 tarihlerinde reyon görevlisi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin davacı tarafından sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Davacı, davalı işveren tarafından istifa etmeye zorlandığını, istifa dilekçesinin gerçek iradesini yansıtmadığını iddia etmiş, davacı şahidi de davacının işten çıkışı ile görgüye dayalı bir bilgisinin olmadığını davacıya baskı yapıldığını tahmin ettiğini beyan etmiş, davalı şahitleri ise davacının işten ayrıldığını belirtmişlerdir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ispatlayamamıştır. Hal böyle olunca davacının kıdem tazminatı alacağının reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.