Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2897 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 9669 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Mersin 2. İş MahkemesiTARİHİ: 14/09/2010NUMARASI: 2009/614-2010/415Davacı vekili, davacının iş sözleşmesine son verildiğini, yapılan feshin haksız olduğunu belirterek müvekkilinin işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, iş sözleşmesin davacının yapılan uyarılara rağmen davranışlarında değişiklik olmaması ve performansının yeterli olmaması nedeniyle geçerli nedenle feshedildiğini, davacının iş kanunundan doğan tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davacının performansının düşük olmadığı anlaşıldığından performans düşüklüğü gerekçe gösterilerek yapılan fesih geçerli bir nedene dayanmadığı gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir. Karar davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir. 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından yada işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.Yetersizlikten kaynaklanan nedenler; işçinin ortalama benzer işi görenlere göre daha az verimli çalışması, gösterdiği niteliklerden beklenenden daha düşük performansa sahip olması, işe yoğunlaşmasının giderek azalması, işe yatkın olmaması, öğrenme ve kendisini geliştirme konusunda yetersiz kalması, sık sık hastalanması, çalışamaz duruma getirmemekle birlikte işini gerektiği şekilde yapmasını devamlı olarak etkileyen hastalığa yakalanması ve uyum yeterliliğinin azalması gibi işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen sebeplerdir.4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun'un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.Somut olayda, işyerinde bireysel kitle bankacılığı satış temsilcisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi davalı işveren tarafından 17.07.2009 günlü fesih bildiriminde davacının gerek davranışları gerekse verimliliğine ilişkin çok sayıda olgu fesih nedeni olarak gösterilmek suretiyle 4857 sayılı Kanun’un 17. maddesi gereğince feshedilmiştir.Her ne kadar mahkemece davacının performansının düşük olduğu ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının işe iadesi yönünde hüküm kurulmuşsa da, davalı tarafça fesih bildiriminde gösterilen fesih nedenleri konusunda yeterli araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece karara esas alınan bilirkişi heyeti raporunda davacının performansına ilişkin irdeleme yapılmış ancak diğer fesih nedenlerine ilişkin bir değerlendirme yapılamadan feshin geçersiz olduğuna ilişkin bildirilen görüşe itibarla davanın kabulü yönünde karar verilmiştir. Ne var ki fesih bildiriminde davacının davranışlarına ilişkin somut olaylardan söz edilerek davacının davalı bankayı zarara uğrattığı yönünde iddialarda bulunulmuştur. Mahkemece bilirkişi raporuna yapılan itirazlar karar yerinde karşılanmadan hatalı bilirkişi raporuna itibarla yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.Mahkemece davalı tarafa delillerini sunması için imkan tanınarak, dosya arasına alınan deliller üzerinde, gerek duyulursa işyerinde keşif gerçekleştirilerek ve uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak dosyadaki tüm delillerle birlikte yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde net olarak ortaya konulmalıdır. Yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.