Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28889 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26881 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 4. İş MahkemesiTARİHİ : 16/07/2014NUMARASI : 2013/526-2014/270 Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.Davalı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davalı işverenden işçilik alacağı olmadığını da savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebeple feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davanın kısmen kabulüne ilişkin mahkeme kararı, Dairemizin 04.07.2013 tarihli 2012/25931 esas, 2013/16588 karar sayılı ilamı emsal ücret araştırılmasına yönelik olarak bozulmuştur.Bozmaya uyan mahkemece, emsal ücret Ticaret Odasından sorulmuş, Ticaret Odası yazı cevabında işyeri kapasitesi, faaliyet konusu, işçinin kıdemi, yaşı, durumu gibi hususlar belirtildiğinde ücret miktarının bildirilebileceğini belirtmiş olmasına rağmen, bu hususlar yerine getirilmeksizin Dev-Turizm-İş Sendikasından gelen yazı cevabıyla yetinilmiştir. Yukarıda bahsedilen hususlar belirtilerek Ticaret Odasından emsal ücret sorulmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Ayrıca son celsede mahkemece davacıya ücreti konusunda re'sen yemin teklifinde bulunulmuş ise de, dava mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun döneminde açılmış olup, davanın devamı sırasında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girmiştir. 6100 sayılı Kanun'un 448, 450 ve Geçici 1. madde hükümlerine göre yemine ilişkin hükümlerinin davada uygulanması gerekmektedir. Buna göre hâkimin re'sen yemin teklif etmesi mümkün değildir. Kabule göre de yemin merasiminin kanunda belirtilen şekil şartlarına uygun yapılmamış olması da hatalıdır. Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. İşyeri kapasitesi, faaliyet konusu, işçinin kıdemi, yaşı, durumu gibi hususlar belirtilerek Ticaret Odasından emsal ücret sorulmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.