MAHKEMESİ : İstanbul 4. İş MahkemesiTARİHİ : 05/03/2013NUMARASI : 2012/147-2013/130Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinden çıkarılması üzerine İstanbul 1. İş Mahkemesinin 2010/496 esas sayılı dosyasında açtıkları işe iade davasının kabulüne ve işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın beş aylık brüt ücreti tutarı olarak belirlenmesine dair kararın onanarak kesinleştiğini, müvekkilinin süresi içerisinde işe başlatılması için gönderdikleri ihtarnamenin 13.01.2012 tarihinde davalıya tebliğ edilmesine rağmen işe başlatılmadığı ve herhangi bir ödeme yapılmadığı için İstanbul 18. İcra Müdürlüğünün 2012/3956 esas sayılı dosyasında ilamsız takip yaptıklarını, ancak davalının gönderdiği işe davet ihtarının 14.02.2012 tarihinde bir aylık süre dolduktan sonra postaya verildiğini ve icra takibini yapmalarından 2 gün sonra 17.02.2012 tarihinde tebliğ edildiğini, bu ihtarnamenin usulüne uygun olmadığı gibi bir aylık süre içerisinde davacının işe başlamasına imkan verecek bir ihtarname olmadığını, davacının bir aylık sürenin dolmasından sonraki gün işe başlamasının istendiğini belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve %40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, müvekkili şirkette mimari koordinatör olarak işe çalışan davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini ancak davacının açtığı işe iade davasının kabulüne dair verilen kararının Yargıtayca onanmak suretiyle kesinleştiğini, davacının işe başlatılması için ihtarname gönderdiğini ve müvekkili şirket tarafından Kartal 6. Noterliği aracılığı ile 13.02.2012 tarihli işe davet ihtarnamesini davacıya gönderdiğini, işe davet ihtarının süresinde olduğunu, buna rağmen davacının işe başlamamasının haklı bir sebebi olmadığını ve icra takibi yapmasının doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar davacı ve davalı avukatları tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Somut olayda, İstanbul 1. İş Mahkemesinin 2010/496 esas, 2011/180 karar sayılı işe iade kararı Dairemizin 12.12.2011 tarihli ve 2011/12100 esas, 2011/7222 karar sayılı ilamı ile onanmış ve onama ilamı davacı vekiline 12.01.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı da vekili marifetiyle işe başlatılması için işverene ihtarname göndermiş ve APS ile gönderilen bu ihtarname 13.01.2012 tarihinde muhatabına teslim edilmiş, işveren ise işçiye Noterden keşide ettiği 13.02.2012 tarihli ihtarnamede ihtarnamenin tebliğinden itibaren ilk işgünü işbaşı yapması belirtilmiştir. Bu durumda, işverenin kanuni bir aylık süre içinde işçiyi işe davette samimi olduğu, davalı işverenin işe başlaması için davacıya gönderdiği ihbarnamenin tebliğinden itibaren davacı işçi makul süre içersinde ve haklı bir gerekçe olmadan işe başlamamak suretiyle işverence yapılan feshi geçerli hale getirdiğinden işe iade kararının sonuçlarından yararlanması mümkün değildir. Davanın reddi gerekirken kabulü hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.