Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28778 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23840 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Edirne İş MahkemesiTARİHİ : 02/05/2013NUMARASI : 2012/154-2013/151Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; davacının iş sözleşmesinin haklı feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ile genel tatil ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı cevabında; davacının devamsızlık yaptığını alacak isteklerinin yerinde olmadığını ileri sürerek davanın redine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı isteğinde bulunan işçi bu iddialarını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Talep edilen alcaklarla ilgili ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Somut olayda, inşaat işyerinde elektirik tesisatçısı olan davacının fazla çalışma isteği konusunda tanık anlatımları dikkate alınmıştır. Davacı tanıklarına göre çalışmanın 08:00-18:30 saatleri arası haftada altı gün ve yarım saat ara dinlenme kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.Oysa işin elektirk tesisat işi olması kış aylarında havanın daha erken kararması davalı tanık beynarında kış ve yaz çalışma saatlerinin farklı olduğunu bildirmeleri birlikte değerlendirildiğinde kış aylarında çalışmanın 08:00-16:30 saatleri arası kabul edilerek fazla çalışma ücretinin buna göre belirlenmesi dosya içeriğine uygundur.3-Ara dinlenmesi 4857 sayılı İş Kanununun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. 4857 sayılı Kanun'un 63. maddesi hükmüne göre günlük çalışma süresi 11 saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok 11 saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde 11 saate kadar olan çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saat ve daha fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.Somut olayda fazla çalışma saatleri belirlenirken ara dinlenmenin yukarıda açıklanan ilke uyarınca bir saat olarak kabul edilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi bozma nedenidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.