Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28675 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27991 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. İş MahkemesiTARİHİ : 21/02/2013NUMARASI : 2011/541-2013/83Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; davacının, iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini, davalılar arasında asıl işveren-altişveren ilişkisi bulunduğunu, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla çalışma ücretinin davalılardan faizleriyle birlikte tahsilini istemiştir.Davalı Belediye vekili, husumet itirazı ve zamanaşımı definde bulunarak, davanın reddini talep etmiştir.Davalı şirket vekili; davacının 02.01.2008-19.09.2011 tarihleri arasında hizmet alım sözleşmesi gereğince şirket bünyesinde diğer davalı belediye başkanlığına ait projede çalıştığını, iş sözleşmesini kendisinin sonlandırdığını, feshin haklı sebebe dayanmadığını, alacak ve tazminat hakkı bulunmadığını savunmuştur.Mahkemece, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ıspatlayamadığı, buna göre kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığı, 01.11.2001-19.09.2010 tarihleri arasında brüt 1.596,84 TL giydirilmiş ücretle çalıştığı, yıllık izin ücreti ve ücret alacağı olduğu, fazla çalışma yapmadığı, davalılar arasında asıl-altişveren ilişkisi bulunduğu ve alacaklardan birlikte sorumluluklarının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı kanuni süresi içinde taraflar temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-İşçinin ödenmeyen işçilik hakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği konusu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Ücreti ödenmeyen işçinin haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı bulunmaktadır. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır. Somut olayda, davacı, fesih ihtarnamesinde ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ödenmemesini fesih sebebi olarak belirtmiş, dava dilekçesinde de genel tatil günlerinde çalıştığını beyan etmiştir. Şahitlerde işyerinde genel tatillerde çalışma olduğunu beyan etmişlerdir. Mahkemece, davacının ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını dava konusu etmemiş olması sebebiyle davacının bu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı araştırılmayarak, bu durum işçinin haklı fesih sebebi sayılmamış ise de, ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ödenmemesinin fesih ihtarnamesinde fesih sebebi olarak belirtilmiş olması ve dava dilekçesinde de genel tatil günlerinde çalışıldığının beyan edilmiş olması karşısısında, bu alacağın dava dilekçesinde talep edilmemesinin, davacı işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple fesih hakkını ortadan kaldırmayacağı ortadadır. Hal böyle olunca, davacının genel tatillerde çalışıp çalışmadığı, çalışmış ise alacaklarının ödenip ödenmediği araştırılarak, işçinin, iş sözleşmesini haklı sebeple feshi şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.