Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28674 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27453 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Gaziantep 1. İş MahkemesiTARİHİ : 12/02/2013NUMARASI : 2009/330-2013/43 Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili; Sümerbank A.Ş.nin T.. F.. tarafından Oyakbank A.Ş.ne satılmasına ilişkin 09.08.2001 tarihli hisse devir sözleşmesi gereğince Sümerbank A.Ş.nin tüm yükümlülüklerinin T.. F..nun üstlendiğini, Egebank A.Ş. mudisi Mehmet Kın tarafından hesabında bulunan 50.000 TL tutarındaki mevduatın bilgisi dışında Egebank Off shore hesabına aktarıldığını, bunun üzerine Gaziantep 1. İcra Müdürlüğünün 2000/2874 sayılı dosyasından Egebank A.Ş. aleyhine icra takibi başlattığını, Egebank A.Ş. Tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, bunun üzerine Mehmet Kın tarafından Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/420 esas sayılı davanın davacı lehine sonuçlandığını, bunun neticesinde toplam 212.720,19 TL.nin icra dosyasına ödendiğini, bunun üzerine banka denetmenleri tarafından yapılan incelemede davalıların eski tarihli offshore havale talimatları üzerinde tahrifat yaparak bu sahte talimatlarla resmi mercileri yanıltmaya ve mudiye daha önce boş olarak imzalatılan talimatları mudi aleyhine kullanmaya başladıklarını, bu hususun Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/956 sayılı dosyasında verilen bilirkişi raporunda tespit edildiğini, hesap açılış işlemlerinin M.. E.. tarafından gerçekleştirildiğini, off-shore işlemlerinden M.. Ş..’in sorumlu olduğunu, Şube Müdürlüğü görevinin ise A.. S.. tarafından yürütüldüğünü belirterek, davalılardan 212.720,19 TL banka zararının müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.Davalılar Cevablarının Özeti: Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalılara yaptıkları işlemlerden dolayı atfı kabil bir kusur yüklenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalıların yaptıkları işlemler ile davacıyı zarara uğratıp uğratmadıkları noktasında toplanmaktadır.Dosya kapsamından, davaya konu olay nedeniyle davalılar aleyhine ceza koğuşturması yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı anlaşılmış olup, bu husus araştırılarak sonucuna göre karar verilmelidir.Öte yandan, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142. maddesine göre, bu kanun hükümleri ile fona verilen yetki ve görevler gereğince açılmış ve açılacak her türlü davalarda bilirkişiler resmi kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar arasından seçilir. Somut olayda, iki ayrı bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen iki ayrı rapor mevcut olmasına rağmen, söz konusu raporları düzenleyen bilirkişilerin resmi kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar arasından seçilmediği görülmektedir. İlgili Kanun maddesine uygun işlem yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.Hal böyle olunca, mahkemece, 5411 sayılı Kanun’un 142. maddesi gereğince, resmi kurum ve kuruluşlarda görev yapan dava konusu işte uzman üç kişilik bilirkişi heyetine inceleme yaptırılması, ceza tahkikatının sonucunun araştırılması, mudi Mehmet Kın tarafından davacı aleyhine yapılan takip ve açılan dava dosyalardaki deliller ile ceza tahkikatı kapsamındaki deliller ve temyize konu dava dosyasındaki bilgi ve belgeler dikkate alınarak, davalıların kusurlarının olup olmadığı, varsa derecesinin açıkça saptanması ve sonucuna göre tüm deliller yeniden değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.2-Kabule göre de, 5411 sayılı Kanun'un 133/3. maddesi gereğince, bu madde kapsamında açılan veya açılacak davalar ile kanuni halef sıfatıyla takip edilen davalarda, lehine hükmedilen tarafa vekalet ücreti maktu olarak belirlenir. Dava fon tarafından açıldığına göre davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, nispi vekalet ücreti takdir edilmiş olması kabul biçimi yönünden doğru olmadığından karar bu nedenle de bozulmalıdır.Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 22.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.