Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28592 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19030 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Lüleburgaz İş MahkemesiTARİHİ : 31/03/2015NUMARASI : 2014/457-2015/91DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.10.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat H.. E.. Telciler geldi, karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, tazminat ve bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayan??larak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Somut uyuşmazlıkta, bozmadan önceki 12.03.2013 tarihli hükümde mahkemece, net 1.070,00 TL hafta tatili ücreti, net 200,00 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti hüküm altına alınmıştır. Bozma ilamında söz konusu alacaklara yönelik bir bozma sebebi mevcut olmamasına rağmen, mahkemece bozma sonrası hükümde, net 1.787,66 TL hafta tatili ücreti, net 218,50 TL ulusal bayram ve genel tatil ücretinin hüküm altına alınması usulü kazanılmış hak ilkesine aykırıdır. Anılan sebeple, usulü kazanılmış hak ilkesi gereği, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri, 12.03.2013 tarihli mahkeme kararında belirtilen tutarlarda hüküm altına alınmalıdır. Diğer taraftan, faiz başlangıç tarihleri bakımından da, 12.03.2013 tarihli hükümde olduğu gibi, dava ve ıslah tarihlerinin esas alınması gerekirken, hüküm altına alınan tüm miktara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi hatalı olmuştur. 3-Hükme esas alınan bilirkişi raporu içeriğinde, ilgili hesaplama seçeneğinde ayrıntılar belirtilerek kıdem tazminatı net 2.553,53 TL, ihbar tazminatı net 1.660,28 TL, yıllık izin net 443,33 TL tutarında hesaplanmış olmasına rağmen, raporun son sayfasında yer alan sonuç kısmında hesaplanan miktarların maddi hataya dayalı olarak farklı yazıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, yapılan söz konusu maddi hatanın fark edilmeyerek, raporun son sayfasında yer alan miktarlar üzerinden alacakların hükme bağlanmış olması hatalıdır. Anılan sebeple, kıdem tazminatı net 2.553,53 TL, ihbar tazminatı net 1.660,28 TL, yıllık izin net 443,33 TL tutarında hüküm altına alınmalıdır.Diğer taraftan, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarında, dava edilen kısım için dava tarihinden itibaren, ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, tüm miktara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi hatalı olmuştur. 4-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ayda yirmialtı günde, günlük yedi saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiş ise de, işçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğu da nazara alınarak, tarafların delillerinin ve özellikle taraf tanık beyanlarının birlikte değerlendirilmesinden, davacının haftalık onsekiz saat fazla çalışma yaptığının kabul edilmesi dosya kapsamına uygun düşecektir. Anılan sebeple, haftalık onsekiz saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti alacağı yeniden hesaplanmalıdır. Hesaba esas alınan süre ve alacağın miktarı nazara alınarak takdir edilecek uygun oranda indirim yapılması gerekliliği de göz ardı edilmemelidir. Kabule göre de, bilirkişi raporunun içeriğinde hesaplanan fazla çalışma ücreti miktarının, raporun sonuç kısmında maddi hataya dayalı olarak farklı yazıldığı anlaşılmakta olup, mahkemece bu maddi hatanın fark edilmeyerek raporun sonuç kısmında yazılı tutarın esas alınması hatalıdır. Faiz başlangıç tarihinin belirlenmesi bakımından ise, dava ve ıslah tarihlerinin nazara alınması gerekirken, tüm miktara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi bir diğer hatalı yöndür.5-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi uyarınca, hükmün sonuç kısmında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Dava dilekçesinde, diğer istemlerin yanı sıra, aylık ücretten işverence haksız kesinti yapıldığı ileri sürerek, 692,00 TL alacağın hüküm altına alınması talep edilmiş olup, mahkemece söz konusu talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyerek hüküm sonucu tesis edilmemesi, 6100 sayılı Kanunu'nun 297/2. maddesi amir hükmü uyarınca hatalıdır.Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.