MAHKEMESİ : Ankara 9. İş MahkemesiTARİHİ : 02/10/2013NUMARASI : 2012/1067-2013/889DAVA : Davacı, hataen ödenen işe başlatmama tazminatının iadesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti: Davacı işveren vekili, davalı işçiye kesinleşen feshin geçersizliği ve işe iade davası üzerine işe başlatılmaması nedeni ile giydirilmiş ücret üzerinden işe başlatmama tazminatının ödendiğini, davalının ayrıca fark alacakları için dava açtığını ve açılan davada işe başlatmama tazminatının fazla ödendiğinin bilirkişi raporu ile saptandığını ileri sürerek, sehven ödenen fazla işe başlatmama tazminatının davalı işçiden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı işçi vekili, zamanaşımı def'i yanında işe başlatmama tazminatının çıplak brüt ücret üzerinden hesaplanacağına dair hüküm bulunmadığını, işe başlatmama tazminatının kıdem tazminatı gibi kanuni hükümlere göre gelir vergisi kesintisine tabi olmadığını, işe başlatmama tazminatının davacı işverenin muhasebe departmanı tarafından hesaplanıp ödendiğini, davalının sebepsiz zenginleşme sırasında kötüniyetli olmadığını, savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davacının talebinin taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine dayanmayıp, yanlış hesaplama yapması nedeni ile fazla ödediği paranın iadesinden ibaret olup, tam anlamı ile 818 Sayılı Borçlar Kanunu 61 vd (6098 Sayılı Türk Borçlar Knunu 77 vd ) maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme kapsamında kaldığı, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak yapılan ödemelerin ise dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 66. maddesine göre bir yıllık süreye tabi olduğu, bu sürenin zararın öğrenilmesinden itibaren başlaması gerekmekte olup, davacının zararı başka dosyalardaki bilirkişi raporu ile öğrendiğini kabul etmenin mümkün olmadığı, kanunu bilmemek mazeret olmayacağı için ve fazla ödemenin kanunu bilmemekten kaynaklanması sebebi ile, ödeme tarihinin zararın öğrenilmesi tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı sebebi ile reddine karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir. Gerekçe: Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Dava konusu sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinde; sebepsiz zenginleşmede zamanaşımı hususu“ Haksız surette mal iktisabından dolayı ikame olunacak dava, mutazarrır olan tarafın verdiğini istirdada hakkı olduğuna ıttılaı tarihinden itibaren bir sene müruriyle ve her halde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren on senenin müruriyle sakıt olur. Eğer mal iktisabı mutazarrır olan taraf aleyhinde bir borç teşkilinden ibaret ise, mutazarrırın hakkı müruru zaman ile sakıt olmuş olsa bile, bu borcu ifa etmez.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda; davalı işçiye fazla ödemede bulunulduğu işçi tarafından açılan başka bir davada aldırılan bilirkişi raporu ile davacı avukatı tarafından öğrenilmiş olsa da; davalı şirket genel müdürlüğünün söz konusu fazla ödemeden 31.12.2011 tarihli yazı ile haberdar olduğu ve davanın da 11.10.2012 tarihinde yani dava zamanaşımı dolmadan açıldığı dosya kapsamı ile sabit olup, mahkemece davanın zamanaşımı sebebi ile reddedilmesi isabetli olmamıştır. Ancak; davalının da sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği ve iade talep edildiği tarihlerde iyiniyetli olduğu dikkate alındığında; 818 Sayılı Borçlar Kanunu 63 vd. Maddeleri (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 79. vd maddeler) gereğince yapılan fazla ödemeyi iade etmesi gerekip gerekmediği hususunda bir değerlendirme yapılmalıdır. Bu sebeple mahkemece işin esasına girilerek, iyiniyetli işçinin sebepsiz zenginleşmeye konu miktarı iade etmesi gerektiğinin kabulü halinde davanın kabulüne, aksi halde ise reddine karar verilmelidir. İşin esasına girilmeden zamanaşımı sebebi ile davanın reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.