Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28518 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25678 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Mersin 1. İş MahkemesiTARİHİ : 17/06/2014NUMARASI : 2013/357-2014/321Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, 06.07.2010 tarih ve 2009/727 esas – 2010/332 karar sayılı ilamı ile, iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararın, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21.11.2011 tarih ve 2011/5101 esas, 2011/5580 karar sayılı ilamı ile hükmün araştırmaya yönelik bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece önceki hükümde direnilmesi üzerine, dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş, Hukuk Genel Kurulunun 15.05.2013 tarih 2012/22-1407 esas, 2013/708 karar sayılı ilamı ile “Özel Daire bozma kararının kesin olduğu ve direnme yolunun kapalı olduğu, bozma ilamına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesinin hatalı olduğu” gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece Hukuk Genel Kurulu kararının uyulmasına karar verilerek, bozma ilamı doğrultusunda mahallinde keşif yapılarak ve bilirkişi raporu alınarak, iş sözleşmesinin feshinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir. 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. 4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı kanunun 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.Buna karşılık, aynı Kanun’un 25’inci maddesinde öngörülen, işverenin haklı nedenle derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır.Davalı işyerinde mekanik teknisyen olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, 21.08.2009 tarihli fesih bildirimi ile yeniden yapılandırma yapıldığı gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanununun 18. maddesi gereğince feshedilmiştir.Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı işverenin ekonomik sıkıntı içerisinde olduğu, bunun önüne geçilmek için masraflardan kısılmaya gidildiği,bazı yardımcı işlerin alt işverenlere gördürüldüğü, öncelikli olarak emekliliğe hak kazananlarının iş sözleşmelerinin feshi yoluna gidildiği, fesih öncesinde veya sonrasında davacı ile aynı işi yapan bir başka işçi alımı yapılmadığı, feshin son çare ilkesine uygun hareket edildiğinden, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsizdir.Keza; aynı sebeple ve tarihte iş sözleşmesi feshedilen işçilerin açmış oldukları işe iade davasında mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2010/36799 esas- 2010/30945 karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle; 1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, 2-Davanın REDDİNE, 3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 870,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.