MAHKEMESİ : İzmir 1. İş MahkemesiTARİHİ : 16/04/2014NUMARASI : 2013/451-2014/306Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkili işçinin değişen alt işverenler işçisi olarak, davalı asıl işveren işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının işveren tarafından ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davacı işçinin, taşeron firma işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin taşeron firma tarafından sonlandırıldığını, müvekkili kurumun işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında, davacının fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, uyulmasına karar verilen bozma ilamında, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti talepleri bakımından, işverence düzenlenen mesai çizelgelerinin değerlendirilmesi gerekliliği belirtilmiştir. Mahkemece, söz konusu çizelgelerde, çalışılan günlerin ve saatlerin maktu olarak yazılmış olması, belirtilen dönem boyunca davacı dahil tüm çalışanların hiç istisnası olmaksızın her gün aynı saatlerde işe giriş ve çıkış yapmasının inandırıcı olmaması şeklindeki gerekçeyle, çizelgelere itibar edilmemiş; davacı şahit beyanlarına itibarla, davacının haftalık onsekiz saat fazla çalışma yaptığı ve ayda üç hafta tatili gününde çalıştığı kabul edilerek, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır. Öncelikle, dinlenen her iki davacı şahidinin da davalıya karşı işçilik hak ve alacaklarının tahsili istemiyle açtığı davalarda, benzer taleplerde bulundukları anlaşılmakta olup, iş bu davada iş yerindeki günlük ve haftalık çalışma sürelerinin belirlenmesi açısından menfaatlerinin bulunduğu açıktır. Hal böyle iken, salt davacı şahitlerinin beyanlarına dayanılarak, sonuca gidilmesi mümkün değildir.Dosyaya sunulan, 2008, 2009 ve 2010 yıllarına ait mesai çizelgelerinde ise, çoğunlukla haftanın beş günü 08:30-17:30, Cumartesi günü 08:30-13:00 saatleri arasında çalışmanın kayıtlı olduğu, bir kısım çizelge de ise haftanın beş günü 08:00-17:00, Cumartesi günü 08:00-13:00 saatleri arasında çalışmanın gösterildiği, çizelgelerin işçi imzasını taşıdığı, ihtirazı kaydın bulunmadığı görülmektedir. Bu kayıtlar uyarınca, işyerinde haftalık çalışma saati kırkbeş saati aşmamakta, hafta tatili günü çalışması ise bulunmamaktadır. Eldeki davada, davalı taraf şahit dinletmemiş ise de, Dairemizce temyiz incelemesi yapılan emsal dava dosyasında dinlenen davalı şahitleri, işyerinde haftalık çalışma saatinin kırkbeş saati aşmadığını ve pazar günleri çalışma yapılmadığını bildirmişlerdir. Açıklanan bu delil durumuyla birlikte, davacının fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğu da nazara alındığında, davacı tarafın fazla çalışma ve hafta tatili çalışması yapıldığı yönündeki iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Anılan sebeple, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, husumetli şahit beyanlarına itibarla kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.