Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27069 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 26475 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş ve davalı avukatı tarafından duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir....-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, bilirkişi raporunda hesaplanan brüt tutardaki kıdem tazminatından, işverence yapılan net tutardaki ödeme miktarı mahsup edilmiş ve bakiye kalan tutar brüt ifadesiyle hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, mahsup işleminde her iki miktarın da brüt olması ya da net olması gerektiğine dikkat edilmediğinden mahsup işlemi hatalı olmuştur.Diğer taraftan, işverence yapılan kıdem tazminatı ödemesinin dava tarihinden sonra ve fakat ıslah tarihinden önce gerçekleştiği nazara alınarak, dava dilekçesinde talep edilen 100,00 TL kıdem tazminatı miktarı yönünden davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmeli ve bu miktar, gerek vekalet ücretinin belirlenmesinde gerekse de yargılama giderinin paylaştırılmasına esas haklılık oranında davacı lehine değerlendirilmelidir. Mahkemece bu yöne dikkat edilmemesi de hatalıdır. Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.