Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27049 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22250 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde, taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi ve davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.12.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat Cemre Nur Ustalar geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkili işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir....-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Somut uyuşmazlıkta, davacının hesaplamaya esas çalışma dönemlerinin belirlenmesinde, davacı vekilince dosyaya sunulmuş 02.04.2013 havale tarihli dilekçede açıklanan çalışma dönemlerinin aşılması hatalı olmuştur. Söz konusu dilekçede açıklanan çalışma dönemlerine dikkat edilerek talep aşılmamalıdır. 3-Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafça, davacının Libya ülkesinde geçen çalışma dönemine (03.06.2009-01.03.2011) ilişkin hak kazandığı tazminat ve alacağının banka aracılığıyla ödendiği iddia edilerek, dosyaya banka hesap numarası bildirilmiştir. Mahkemece, bildirilen banka hesabına ilişkin ekstrelerin celp edilerek incelenmeden, bu döneme ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığının kabul edilmesi hatalı olmuştur. 4-Mahkemece, hesaplamada esas alınan net ücret miktarında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, bilinen net ücretten bilinmeyen brüt ücretin hesaplanırken eklenecek kesintilerin ne olduğu konusunda anlaşmazlık bulunmaktadır. Bu noktada özellikle davacı işçinin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 86. maddesinde düzenlenen topluluk sigortasından yararlanıp yararlanmadığı ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 6. madde hükümleri de dikkate alınarak isteğe bağlı sigortalılık durumunun ne olduğu belirleyici olacaktır. Mahkemece, bu hususlar açıklığa kavuşturulmadan ve davalı tarafın bu yöne ilişkin itirazları karşılanmadan davacı işçinin yurt içinde çalışan işçiler gibi brüt ücretinin tespit edilmesi hatalı olmuştur. 5-Davalı tarafça, davacının yurt dışındaki çalışma tarihleri içerisinde, Türkiye’de bulunduğu sürelerde, yıllık izin kullandığı savunulmuştur. Mahkemece, bu savunma karşısında, yurda giriş ve çıkış kayıtlarının incelenmemesi hatalıdır. Anılan sebeple, yurda giriş ve çıkış kayıtları ile dosya kapsamı birlikte incelenerek, davacının yurt dışındaki çalışma tarihleri içerisinde Türkiye’de bulunduğu sürelerde, yıllık izinde olup olmadığı tartışılmalı ve neticeye göre bir sonuca gidilmelidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen ....350,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.