Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26801 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14226 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı-karşı davalı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.Birleşen dosya yönünden; davalı-karşı davacı, davacı -karşı davalı işçinin 2011 yılı Nisan ayına ait maaşını aldıktan sonra 03.05.2011 tarihinde işyerini terk ederek bir daha işe gelmediğini, müvekkiline ait kasa hesabını tuttuğunu, davacının işten ayrılırken 11.817,70 TL'yi uhdesinde bıraktığını iddia etmiş ve bu bedelin tahsilini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı-karşı davacı, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Davacı-karşı davalı, birleşen davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine; dönemlere uyularak ödenmelidir. 4857 sayılı Kanun'un 32. maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler.Somut olayda; davacı-karşı davalı, davalı işyerinde en son aylık net 1.900,00 TL ücretle çalıştığını ileri sürmüştür. Davalı-karşı davacı işveren ise davacının asgari ücretle çalıştığına ilişkin ücret bordroları ibraz etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücret araştırmasına itibar ederek aylık 1.800,00 TL net ücretle çalıştığı kabul edilerek işçilik alacakları hesaplanmıştır. Halbuki davalı-karşı davacı tarafça davacı-karşı davalı işçinin ... 16. İş Mahkemesinde davalı-karşı davacı işveren aleyhine açılan davada işveren lehine tanık olarak verdiği beyana ilişkin imzasız duruşma zaptı sunulmuş, davacının beyanında davalı işyerinde asgari ücretle çalıştığını açıkça beyan ettiği görülmüştür....16. İş Mahkemesinden 2009/992 esas sayılı dosya celp edilmeli, davacının mahkeme huzurundaki bu beyanların kendisini bağlayıcı nitelikte olduğu ve beyan da bulunduğu tarih göz önünde bulundurularak, Mahkemece gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davacının işçilik alacakları hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.3-Birleşen dosya yönünden; davacı -karşı davalı işçinin işten ayrılırken sorumluluğunda bulunan kasadaki miktarı eksik teslim edip etmediği uyuşmazlık konusudur.Somut olayda; davalı-karşı davacı, davacı-karşı davalı işçinin 2011 yılı Nisan ayına ait maaşını aldıktan sonra 03.05.2011 tarihinde işyerini terk ederek bir daha işe gelmediğini, işyerine ait kasa hesabını tuttuğunu, davacı-karşı davalının işten ayrılırken 11.817,70 TL'yi uhdesinde bıraktığını iddia etmiş, iddiaların asılsız olduğunu belirtmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacı-karşı davalı işçinin 11.817,70 TL alacaktan sorumlu olduğu belirtilmiş ise de rapor dayanaktan yoksun olup denetime elverişli olmamakla birlikte ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporu ile çelişmektedir. Tarafların iddiaları, dosya içerisindeki belgelerin ispata elverişli olup olmadığı değerlendirilmeli, alacağın tespiti bakımından gerekirse teknik bilirkişiye mahalinde inceleme yetkisi verilerek denetime açık bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmelidir. Yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.