MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin kamu görevine 1999 tarihinde.... ilçesi ... eski Belde Belediyesinde başlamış olduğunu, 2012 tarih ve 6360 sayılı Kanunla bu belde belediyesinin 30 Mart 2014 günlü mahalli seçimle kaldırılması üzerine, doğrudan ilçe belediyesi işçi kadrosuna nakledilip oradan da havuzla çeşitli kurumlara yerleştirilenler meyanında davacının ... Halk Sağlığı Müdürlüğü sürekli işçi kadrosuna atandığını, davacının işine 2006 yılında, İdaresince İl Valiliğine kadro vizesi için başvurulmadığı gerekçesiyle yaklaşık 10 sene sonraki bir yargı kararı uyarınca son verildiğinin bildirildiğini, iş sözleşmesinin bu suretle geçerli ve haklı neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin uymak zorunda olduğu yargı kararı gereğince işlem yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, 26.10.2015 tarihinde atama tekliflerinin iptal edilmesi sebebiyle iş sözleşmesinin feshedildiği; ancak, Evrenseki beldesinde aynı tarihlerde işe giren işçilerden işten kaynaklanmayan gerekçelerle bir kısmının vizeli bir kısmının vizesiz olduğu ayrımı yapılarak uzun yıllar çalıştıktan sonra vizesiz olduğu gerekçesiyle işten çıkarılmasının sosyal devlet ilkesi ile bağdaşmadığı gibi davalı işveren tarafından davacının başka şekilde değerlendirme imkanının ve feshe son çare olarak başvurulduğunun usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan husus; iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.5620 sayılı Kanun'un 1. maddesinde de, bazı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan geçici işçilerin sözleşmeli personel pozisyonlarına veya sürekli işçi kadrolarına geçirilme şartı ve yöntemi düzenlenmiştir. Buna göre maddede belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan işçinin sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi için 2006 yılı içerisinde usulüne uygun olarak vizesi yapılmış geçici iş pozisyonlarında toplam altı ay veya daha fazla süreyle geçici işçi olarak çalışmış olmak gerekir.5620 sayılı Kanun'un 3. maddesine göre ise, bu Kanun'un yayımı tarihinden itibaren 1. madde kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlarda geçici iş pozisyonlarında işçi çalıştırılamaz. Ancak mevsimlik ve kampanya işleri ile orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde bir malî yılda altı aydan az olmak üzere vize edilecek geçici iş pozisyonlarında işçi çalıştırılabilir. Bu şekilde çalıştırılacak işçiler için her malî yılda maddede belirtilen mercilerden geçici iş pozisyon vizesi alınması zorunludur. Söz konusu vize işlemi yapılmaksızın geçici işçi çalıştırılamaz ve herhangi bir ödeme yapılamaz. İl özel idareleri ile bunların müessese ve işletmelerinde (Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan şirketler hariç) bu fıkra hükümlerine göre geçici işçi çalıştırılabilmesine ilişkin usûl ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenir. 5620 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin birinci fıkrasına göre de “Bu Kanunun 1. maddesinde belirtilen şartları taşımadıkları için sürekli işçi kadrolarına veya sözleşmeli personel statüsüne geçişi yapılamayan ve bu kanunun 3. maddesi kapsamına girmeyen geçici işçiler, ilgili idare, kurum ve kuruluşlarca bir malî yılda altı aydan az olmak üzere ve bu Kanun'un 3. maddesinde belirtilen usûle göre vizesi yapılacak geçici iş pozisyonlarında çalıştırılmaya devam olunabilir.” Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise “Sözleşmeli personel statüsüne geçmeyi kabul etmeyenler, 2006 yılındaki çalışma sürelerini aşmamak kaydıyla bu Kanun'un 3. maddesinde belirtilen usûle göre vizesi yapılacak geçici iş pozisyonlarında istihdam edilmeye devam olunurlar.”Dosya içeriğine göre; Belde belediyesinde geçici işçi olarak çalışan davacının 5620 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde sürekli işçi statüsüne geçirilmeme işlemine karşı açtığı davada verilen iptal kararı üzerine sürekli işçi statüsünde istihdam edildiği, sonradan yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun hükümlerine göre devir ve tasfiye komisyonu kararıyla önce ilçe belediyesine, daha sonra davalı işyerine nakledildiği tespit edilmiştir. Söz konusu idare mahkemesi kararının Danıştay 12. Dairesinin 10.02.2012 tarihli ve 2009/2238 esas 2012/1031 karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak, geçici işçilerin usulüne uygun vizelerinin yapılmadığı, bu sebeple de sürekli işçi kadrosuna veya sözleşmeli personel statüsüne geçme imkanı bulunmayan işçilerin sözleşmelerinin feshedilmesi gerektiği yolunda tesis edilen idari işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle ... 2. İdare Mahkemesince 28.05.2015 tarih 2015/780 esas 2015/842 karar sayılı karar ile davanın reddine karar verilmesi üzerine, belirtilen işlem ve yargılama sürecine atıf yapılmak suretiyle, ... Valiliği Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonunun 04.09.2015 tarih ve 2015/203 sayılı kararına istinaden atama tekliflerinin iptal edilmesi nedeni ile iş sözleşmesinin 26.10.2015 tarihinde feshedildiği anlaşılmaktadır. ... 2. İdare Mahkemesinin 28.05.2015 tarih 2015/780 esas 2015/842 karar sayılı kararının da Danıştay 12. Dairesinin 21.01.2016 tarihli ve 2015/4115 esas 2016/163 karar sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği görülmektedir. Bu itibarla, davacıyla gerek iş ilişkisinin kurulması, gerekse iş sözleşmesinin sonlandırılması idare mahkemesi kararının sonucu olarak gerçekleşmiştir. Anayasanın 138. maddesine göre, diğer devlet organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorunda olup bunların yürütülmesini geciktiremez. Anılan Anayasal zorunluluk sebebiyle davanın reddine dair idare mahkemesi kararının uygulanması zorunlu olduğundan, uyulması zorunlu olan mahkeme kararı işveren feshi için geçerli sebep oluşturduğu gibi, 5620 sayılı Kanun'un yukarıda öngörülen şartları gerçekleşmediğinden, iş sözleşmesinin geçersizlikle son bulduğunun kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle; 1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, 2-Davanın REDDİNE, 3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 70,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.