Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26705 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14240 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ile fazla mesai ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin, fazla çalışma ücretlerinin ödenmesi ve çalışma şartlarının normalleştirilmesi talebi üzerine, davalı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem-ihbar tazminatı, fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini alep etmiştir.Davalı vekili, davacının kendi el yazısı ile yazdığı istifa dilekçesi ile istifa ederek işten ayrıldığını, fazla çalışma alacaklarının her ay davacının ücretine yansıtılarak ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliler ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Somut olayda davacı vekili, davacının haftanın altı günü ve iki vardiya şeklinde çalıştığını, 2006-2010 yılları arasında, .... vardiya 08:30-20:30, 2. vardiya 20:30-08:30 saatleri arasında; 2010-2013 yılları arasında ise .... vardiya 08:30-16:30 2. vardiya 16:30-00.30 arasında çalıştığını belirterek hesaplanacak fazla mesai ücretinin hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 2008 yılı Ocak ayı sonrasında yapılan fazla mesai ücretlerinin ödendiği belirtilerek, 02.01.2006-31.12.2007 tarihleri arasında, davacının 08:30-16:30/16:30-00:30 arasında günde iki saat ara dinlenme ile ondört saat ve haftada seksendört saat çalıştığı, haftada otuzdokuz saat fazla mesai yaptığı belirtilerek hesaplama yapılmıştır.Ancak gerek davacının hesaplamaya konu olan döneme ilişkin çalışma saatleri konusundaki iddiası gerekse bu beyanı destekleyen davacı şahidi anlatımı ile tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 02.01.2006-31.12.2007 tarihleri arasında iki vardiya şeklinde çalıştığı, gündüz vardiyasında 08:30-20:30; gece vardiyasında ise 20:30-08:30 saatleri arasında günlük birbuçuk saat ara dinlenme ile onbuçuk saat çalıştığı ve her iki vardiyada haftada altı gün çalışarak günlük üç, haftada onsekiz saat fazla mesai yaptığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının haftada onsekiz saat fazla mesai yaptığı kabul edilmeli ve şimdiki gibi hesaplanan miktara %30 oranında taktiri indirim uygulanarak hak kazandığı fazla mesai ücreti alacağı miktarı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.