Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26677 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13906 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 7. İş MahkemesiTARİHİ : 02/04/2014NUMARASI : 2012/309-2014/358DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesini işçilik alacaklarının eksik ödenmesi gerekçesiyle haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının eksik ödenen ücret alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı kanuni süresi içinde taraflarca temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre,tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı işçi; fazla çalışma, genel tatil ücreti isteğinde bulunmuş, mahkemece fazla çalışma ve genel tatil alacağının ise kabulüne karar verilmiştir.Dosyada fazla mesai ve genel tatil çalışmasını ispatlayan yazılı bir delil bulunmamaktadır.Fazla çalışma yaptığını ve genel tatilde çalıştığını iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen bu alacakların ödendiği varsayılır. Bordroda bu bölümlerin boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi fazla çalışma yaptığını ve genel tatilde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.Bu çalışmaların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai ve genel tatil çalışması konusunda hesap yapılırken sadece davacı tanık anlatımları dikkate alınmıştır. Ancak davalı işyerinde belirli tarih aralığında çalıştığı anlaşılan davacı tanıklarının anlatımı davacının tüm dönemleri için varsayıma dayalı değer verilerek fazla çalışma yapıldığının kabul edilmesi hatalıdır. Bu yön gözetilerek davacı tanıklarının işyerinde çalıştığı dönemle sınırlı olarak fazla çalışma ve genel tatil ücreti miktarı belirlenmelidir. Ayrıca fazla mesai yönünden davacı tanıkların çalışma dönemleri harici zaman dilimi için ise davalı tanıklarının anlatımlarına göre fazla mesai ücreti alacağının hesaplanması gerekir. Mahkemece yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.3-Davacı vekilinin temyizi yönünden ise,somut olayda, davacı tarafından keşide edilen ve belirtilen alacakların 5 gün içerisinde ödenmesi gerektiğini içeren ihtarname davalıya 09.03.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Buna göre davalı 14.03.2012 tarihinde temerrüde düşmüş olmaktadır. Şu halde, mahkemece, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının tamamına temerrüt tarihi olan 14.03.2012 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.