Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26584 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 27370 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı işyerinde yabancılara taşınmaz satış sorumlusu olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin belirli süreli olmasına rağmen süresinden önce işverence haksız şekilde feshedildiğini ve yaptığı satışların primlerinin de ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile kötüniyet tazminatı, prim, izin, ücret, bakiye süre ücreti, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, işi davacının bıraktığını ve mazeretsiz olarak işe devamsızlık yaptığını, davacının yaptığı satışların büyük bir kısmının iptal edilmesi sebebi ile prim alacağı ve diğer işçilik alacaklarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizce sair temyiz itirazlar??nın reddine karar verilerek, dava konusu alacaklar 30.04.2010 tarihli dilekçe ile ıslah edilip ıslah harcı yatırılmasına rağmen mahkemece sadece dava dilekçesinde talep edilen kısımların hüküm altına alınarak fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasının hatalı olduğu; izin, ücret ve prim alacakları bakımından da 25.12.2006 tarihinde tebliğ edilen ihtar ile davalı temerrüde düşürüldüğüne ve dava dilekçesinde de temerrütten faiz istediğine göre bu alacaklara temerrütten faiz işletilmesi gerektiği gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiş, bakiye süre ücretinin reddedildiği anlaşılmakla birlikte hüküm fıkrasının “e” bendinde fesih tarihine kadarki ücretten söz edilmesi ise her zaman mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde görüldüğünden ayrıca bozma sebebi yapılmamıştır. Bozmaya uyan mahkemece, bozma gerekleri doğrultusunda hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe:...-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı lehine hükmedilecek ret vekalet ücreti hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda; dava ve ıslah dilekçesiyle harcı da yatırılarak talep edildiği halde mahkemece reddedilen toplam tutar 124.041,18 TL olup, reddedilen bu tutar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre hesaplanan ret vekalet ücreti 12.673,29 TL olmasına rağmen, davalı lehine 4.105,67 TL vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli olmamıştır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/8. maddesi uyarınca hükmün aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.Sonuç: Temyiz konusu kararın hüküm fıkrasında yer alan “Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve asıl davanın red edilen miktarı ile birleşen davanın reddedilen uyarınca hesap ve takdir olunan 4.105,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin silinerek yerine “Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve asıl davanın reddedilen miktarı ile birleşen davanın reddedilen miktarı uyarınca hesap ve takdir olunan 12.673,29 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılarak hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde ilgiliye iadesine, 08.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.