MAHKEMESİ : Van 1. İş MahkemesiTARİHİ : 25/03/2014NUMARASI : 2013/529-2014/187DAVA : Davacı, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı B.. D.. ile futbolcu olarak çalışmak üzere iki yıllık hizmet sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye aykırı olarak 30.05.2008 tarihinden itibaren aylık net ücret 500,00 TL olmak üzere 6.000,00 TL ücretinin ödenmediğini iddia ederek söz konusu alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacıya tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca, İş Kanunu'a göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş sözleşmesinden veya İş Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.4857 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca, “sporcular” hakkında bu kanun hükümleri uygulanmaz. Sporcular, kulüplerinin (işverenlerinin) gösterdiği yerlerde tespit edilmiş çalışma saatlerine tâbi olarak ve işverenin emir ve gözetimi altında antrenman ve müsabakalar yaptıkları ve karşılığında önceden kararlaştırılmış bir ücret aldıklarına göre, kulüpleri ile bağları iş sözleşmesine dayanmaktadır. Faaliyetin sporla ilgili oluşu sporcu ile kulüp arasındaki bağın iş ilişkisi sayılmasına engel oluşturmaz. Federasyon ile kulüp, federasyon ile hakem, sporcu, teknik direktör, antrenör, idareci ve benzeri spor elemanları ile kulüpler arasında çıkan uyuşmazlıklar için federasyonun kendi özel kanunlarında veya hukuk talimatlarında özel kurullar ve tahkim şartı benimsenmiştir. Bu sebeple sporcu, antrenör gibi kimselerin işverenleri olan kulüplerle ilgili uyuşmazlıklarda öncelikle bağlı olduğu federasyonun kurullarına başvurması gerekmektedir. Spor, kişisel veya toplu oyunlar biçimde yapılan genellikle yarışmaya yol açan bir takım kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü olarak tanımlanabilir. Buna göre sporcu, sporla uğraşan, aktif olarak içinde yer alan, yarışan, maç yapan kişidir. Somut olayda, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre davacının sporcu (futbolcu) olduğu anlaşılmaktadır. Esasen davacının lisanslı sporcu olduğu taraflar arasında ihtilafsızdır. Davacı tarafça, davalı kulüp ile aralarında imzalanan 15.07.2007- 31.05.2009 yürürlük tarihli profesyonel futbolcu sözleşmesi gereğince ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiştir. Yukarıda belirtilen kanuni düzenlemeler ışığında sporcu ile kulübü arasında alacaklarla ilgili uyuşmazlıkta 4857 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması imkanı bulunmamaktadır. Bu sebeple Mahkemece davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.