MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkili işçinin fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir....-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Somut uyuşmazlıkta, davacı işçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğu da nazara alınarak, tarafların delillerinin ve özellikle tanık beyanlarının birlikte değerlendirilmesinden, davacının kural olarak, ayın üç haftasında haftanın beş günü çalıştığı ve çalışma saatlerinin 08:00-17:00 arasında olduğu; ayın bir haftasında ise haftanın bir günü 08:00-17:00 saatleri, haftanın dört günü 08:00-21:00 saatleri, haftanın bir günü (Cumartesi günü) ise 08:00-17:00 saatleri arasında çalıştığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, davacının ayda iki gün gece nöbeti tuttuğu da sabit ise de, gece nöbeti saatleri ve düzeni dosya içeriğine göre netleşmemiştir. Bu halde, taraf tanıklarının beyanlarına yeniden başvurularak, gece nöbeti saatleri, gece nöbeti öncesinde veya bitiminde gündüz çalışmaya devam edilip edilmediği ya da nöbet öncesinde veya bitiminde dinlenme süresinin ne kadar olduğu hususları aydınlatılmalıdır. Davacı tanığı ...’nın, husumetli olduğu ve salt husumetli tanığın beyanıyla sonuca gidilemeyeceği hususları da, gözardı edilmemelidir.Diğer taraftan, yukarıda belirtilen çalışma düzenine ilaveten, hafta tatili günü çalışması olup olmadığı hususu bakımından ise, davalı tanığı ...’nin beyanları üzerinde durulmalıdır. Davalı tanığının beyanı, aybaşlarının cumartesi ve pazar gününe denk geldiği haftalar bakımından, haftanın yedi günü mü çalışıldığı hususunda net olmadığından, tanığın yeniden beyanına başvurularak bu yön aydınlatılmalıdır.Anılan sebeplerle, gece nöbeti ve hafta tatili çalışmasına ilişkin bahsi geçen hususlar aydınlatılmalı ve yukarıda belirtilen kural olarak yapılan çalışma düzenine ilişkin tespitler de gözönünde tutularak, fazla çalışma ile hafta tatili ücreti alacaklarına yönelik talepler yeniden değerlendirilmelidir.3-Mahkemece, ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının değerlendirilmemesi hatalı ise de, hüküm altına alınan alacakların miktarlarının, ıslaha karşı zamanaşımı savunmasından etkilenmediği açıktır. Ancak, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacağına yönelik olarak, yukarıda yer verilen bozma sebebi uyarınca yeniden değerlendirme yapılması gerekeceğinden, bozmadan sonraki yargılamada, davaya karşı zamanaşımı savunmasının yanı sıra, ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının da bulunduğu hususu gözden kaçırılmamalıdır.4-Kabule göre de, mahkemece, ıslah dilekçesinde faiz talebi bulunmadığı gerekçesiyle, fazla çalışma ücreti alacağında, ıslah yoluyla artırılan miktar için faiz işletilmemiştir. Davacının ıslah dilekçesi ile dava konusu alacak miktarını yükseltmek suretiyle dava dilekçesini kısmen ıslah ettiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kısmi ıslahta dava dilekçesinin sadece miktar yönü düzeltilmiş olup, dava dilekçesinin diğer kısımlarının geçerli olduğunun kabulü gerekir. Başka bir anlatımla, dava dilekçesinin faiz ile ilgili kısmı ıslahla artırılan miktar için de geçerlidir. Davacının faiz talebini ıslah dilekçesinde tekrar etmesinin anlamı yoktur. Aksi halde dava dilekçesinin miktar dışındaki tüm unsurlarına ıslah dilekçesinde de yer verilmesi gerekir ki, kısmi ıslahta bunun gereksizliği ortadadır. Dava dilekçesinde faiz istenilmiş olması karşısında, miktar yükseltilmesi suretiyle yapılan kısmi ıslahta ayrıca faiz istenmesi gerekmez. Dolayısıyla, kısmi ıslah yoluyla artırılan miktar bakımından da, faiz işletilmelidir. Mahkemece, aksi yönde kabulle sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.