Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26164 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 23832 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ DAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde 18.03.2002–21.03.2015 tarihleri arasında çalıştığını, müvekkilinin iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında yıllık izin ücretinin hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kulland??rılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Somut olayda, dosyaya sunulan davacının imzası bulunmayan 31.03.2015 tarihli ücret bordrosunda yıllık izin ücreti tahakkuku bulunduğu anlaşılmış olup, davacının bu konuda beyanı alındıktan sonra, davalı tarafça ödemelerin banka aracılığı ile yapıldığına dair savunması da dikkate alınarak davacıya ait banka kayıtları getirtilerek, imzasız ücret bordrosu ile banka kayıtları karşılaştırılarak yıllık izin ücreti alacağı bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Belirtilmesi gereken diğer bir hususta, iş hukukunda giydirilmiş ücret istisnaidir. İşçinin hakkının giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanabilmesi için bu konuda açık bir hukuki dayanak bulunması zorunludur. Bu noktada kıdem ve ihbar tazminatı talepleri kanunda açık hüküm olduğundan giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmalıdırlar. Ancak benzer düzenleme yıllık izin ücreti açısından bulunmamaktadır. Bu itibarla yıllık izin ücreti çıplak ücret üzerinden hesaplanmalıdır. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda yıllık izin ücretinin giydirilmiş ücret üzerinden hesaplandığı görülmektedir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.