Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 261 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 30224 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin 15.01.2001 yılında davalı kurumda işe başladığını ve 25.04.2013 tarihine kadar davalı iş yerinde çalıştığını, bu zaman zarfında iş verenin verdiği tüm işleri yerine getirdiğini, ancak müvekkili artık yoğun tempoya dayanamadığı için iş yerinden ayrıldığını ve bunun üzerine davalı işyerinin kıdem tazminatını ödemediğini, müvekkilinin çalıştığı dönemde olan fazla mesai ücretlerini de alamadığını, müvekkilinin dini bayram ve milli bayramlarda da çalıştığını ancak yine ücretini alamadığını, ileri sürerek fazla mesai, hafta tatili,yıllık izin,ulusal bayram genel tatil ile ilave tediye ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı, davacının çalıştığı dönemlerde tüm hak ve alacaklarını davalı birlikten aldığını, bu ödemelere ilişkin belgelerin işçi özlük dosyasında mevcut olduğunu, davalının tüm yılık izinlerini kullandığını, davalı birliğin 6672 sayılı kanun kapsamında olmadığını, ilave tediye yapılacak kimselerin kanunun .... maddesinde sayıldığını, bu nedenle ikramiye alacağından bahsedilemeyeceğini, davacının ikramiye, milli ve dini bayramlar, hafta tatili, kullanmadığı yılılk ücretli izin ve de fazla çalışma ücret alacaklarının bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.A-Davacı temyizi yönünden;...-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.İlave tediye alacağının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanı 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması hakkındaki kanun ile düzenlenmiştir. Kanun .... maddesinde devlet ve ona bağlı kurumların hangileri olduğu, ayrıca yararlanacak kişiler açıkça belirtilmiştir.Buna göre;A.İşveren kapsamı yönünden devlete ve ona bağlı olmak üzere,...-Genel, Katma ve Özel bütçeli daireler,2-Sermayesi değişen kurumlar,3-Sermayesinin yarısından fazlası devlete ait olan şirket ve kurumlar ve bunlara bağlı kuruluşlar,4-Belediyeler ve belediyelere bağlı kuruluşlar,5-3460 ve 3659 sayılı kanun kapsamına giren, sermayesinin tamamı devlete ait olan veya bu sermeye ile kurulan iktisadi devlet kuruluşları,Bu kapsamda yukarda belirtilen kurumlarca, sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretiyle kurulan kuruluşlar ve bunların aynı nispette iştirakleriyle vücut bulan kurumlar, ticaret ve sanayi odaları ve borsalar veya satın alınıp belediyelere bağlanan müesseseler de kanun kapsamına alınmıştır.Keza 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ekli cetvellerde sayılmıştır. Bu cetvellerde Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu idareleri, Özel Bütçeli İdareler, Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar ve Sosyal Güvenlik Kurumlarında çalışanların kanun kapsamında olduğunun kabulü gerekir.Sonuç itibari ile kapsam bakımından, devlet tarafından kanun ve kanunun verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruşlarda iş sözleşmesi ile çalışanlara uygulanacağı görülmektedir.Somut olayda davalı birliğin kamu tüzel kişiliğine sahip olduğu 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu m..../2 ve Birlik ana statüsü birinci maddesi uyarınca sabittir.Bu halde, 6772 sayılı yasa kapsamında olduğu anlaşılan birliğin personeli olan davacının ilave tediye alacağı ücretine hak kazandığının kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.B-Davalı temyizi yönünden;...-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlü olup fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.Somut olayda, mahkemece beyanlarına başvurulan davacı ile davalı tanıklarının anlatımlarına göre davacının, davalı işyerinde birlik müdürü olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına göre, davacının üst düzey yönetici konumunda olup aldığı ücretin buna göre belirlendiği , bu sebeple görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin haricinde, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağından, fazla çalışma alacağının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.3-Taraflar arasında,hafta tatili, ulusal bayram genel tatil alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda davacının ıslah dilekçesinin davalıya 29.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ıslaha karşı 02.10.2014 tarihi itibariyle süresinde zamanaşımı definde bulunduğu anlaşılmasına göre mahkemece ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı defi değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.4-Öte yandan hükme esas alınan bilirkişi raporunda hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti hesabında davacının yıllık izinli olduğu günlerin (varsa diğer çalışmadığı sürelerin) dışlanmadığı anlaşıldığından, davacının yıllık izinde olduğu ispatlanan dönemlerde çalışması söz konusu olamayacağından, bu dönemler dışlanmak suretiyle belirtilen alacaklarının yeniden değerlendirmesi gerekmekte olup bu yönden de hüküm bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.