MAHKEMESİ : Ankara 10. İş MahkemesiHüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkili işçinin fazla çalışma yapmasına rağmen karşılığı ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı belediye vekili, davacının fazla çalışma yapmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Davalı ASKİ vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir. Davalı ASKİ vekilinin temyiz itirazları yönünden; Somut olayda, davacının iş sözleşmesinin davalı belediye işyerinde çalıştığı bir tarihte sona erdiği, davacının 5594 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, Belediye Kanunu, İl Özel İdaresi Kanunu ve Mahalli İdare Birlikleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca, ... Su ve Kanalizasyon İdaresine devredilen işçilerden olmadığı dosya kapsamıyla sabittir. Bu halde, davalı ... bakımından taraf sıfatı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde idarenin alacaktan sorumlu tutulması hatalıdır. Davacı vekilinin ve davalı belediye vekilinin temyiz itirazlarına gelince; 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalı belediyenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hesaplamaya esas alınan dönemde davacının toplu iş sözleşmesinden yararlandığı ve toplu iş sözleşmesi hükmü gereğince fazla çalışma saat ücretinin, normal çalışma saat ücretinin yüzde yüz fazlası olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Dosya kapsamında, hesaba esas alınan sürede, işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmeleri bulunmadığı gibi, davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanmadığı da belirli değildir. Anılan sebeple, hesaba esas alınan dönemde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmelerinin celp edilerek incelenmesi ve davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanmadığının araştırılması gerekirken, bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Diğer taraftan, hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda, ıslaha karşı zamanaşımı savunması karşısında dava dilekçesinde talep edilen 10.000,00 TL haricindeki talep kısmının zamanaşımına uğradığı mütalaa edilmiştir. Mahkemece, karar gerekçesinde, söz konusu ek bilirkişi raporunun hükme esas alındığı ve yüzde otuz oranında takdiri indirim uygulandığı açıklanmış olmasına rağmen, hüküm sonucunda alacak miktarı, brüt 10.000,00 TL tutarında hüküm altına alınmıştır. Bu suretle, karar gerekçesiyle hüküm sonucu arasında çelişki oluşturulması ve şahit anlatımlarına dayanılarak hesaplanan alacaktan, neticeten takdiri indirim uygulanmaması hatalı olmuştur. Ayrıca, uygulanması gereken takdiri indirim oranı yüzde otuz olarak açıklanmış ise de, şahitlerin ifadelerinin kapsamı, hesaba esas alınan çalışma süresi, bu süre boyunca hastalık, izin veya mazeret izni gibi sebeplerle çalışma yapılmadığı günler olabileceği de dikkate alındığında, yüzde kırk oranından az olmamak üzere takdiri indirim uygulanması gerektiğinin kabul edilmesi dosya kapsamına uygun düşecektir. Yukarıda yazılı sebeplerden, eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.