Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26050 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22561 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde mevsimlik işçi kadrosuyla işe alındığını ve bir süre sonra asıl kadroya geçirildiğini, kayıtlarda mevsimlik işçi olarak gösterilse de aslında sürekli işçi olduğunu beyanla, mevsimlik işçi olduğu dönemde kullandırılmayan yıllık ücretli izin haklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalı vekili; davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının daimi kadroya geçtiği zamana kadar mevsimlik işçi olarak çalıştığını, işyerinde müvekkili adına .... Sendikası ile ... Sendikası arasında imzalanan işletme toplu iş sözleşmesinin geçici 4. maddesinde 26. 10. 2000 tarihli protokol doğrultusunda mevsimlik işçilikten sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin geçmişteki parçalı hizmetlerinin yıllık ücretli izin hesabında gözetilmesine rağmen, bu hususun geçmiş yıllar için işçiye yıllık ücretli izin hakkı kazandırmayacağının öngördüğünü, davacının sürekli işçiliğe ge??tikten sonra geçmişteki parçalı hizmetleri de gözetilerek belirlenen yıllık ücretli izin haklarının da kullandırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Bozma ilamına uyan mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar davacı ve davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm temyiz itirazları ile davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında davacı işçinin yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Sözkonusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.4857 sayılı İş Kanunu'nun 53/3. maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı Kanun'un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/3. maddede ki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.Davacı işçinin davalı işyerinde mevsimlik işçi olarak çalıştı??ı dönemde geçen çalışmalarında yılda onbir ayın üstünde çalıştığı süreler bakımından işçinin dinlenme hakkının varlığını gerektirmektedir. 4857 sayılı Kanun'un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır.Her ne kadar Dairemizce toplu iş sözleşmesinin geçici 4. maddesine göre mevsimlik işlerde çalışan işçilerin yıllık izne hak kazanmadıkları yılların, izin süresi belirlenirken esas alınacak kıdemin tespitinde dikkate alınamayacağı belirtilmiş ise de bu kararın maddi hataya dayalı olduğu, maddi hatalı karara uyulması durumunda taraflar lehine ve aleyhine usuli kazanılmış hak oluşmayacağı dikkate alınarak, davacının toplam kıdemi nazara alınıp, onbir ayı geçen yıllarla sınırlı olarak, toplu iş sözleşmesindeki sözkonusu kıdeme tekabül eden izin günü üzerinden hesaplama yapılmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, 30.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.