Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25832 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 25558 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı ve davalı ...Ş. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini belirterek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ücreti, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı ...Ş. vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacı ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-4857 sayılı İş Kanunu'nun 37. maddesine göre, işçiye ücretinin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.Somut olayda, mahkemece, davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarına dair taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Dosya içerisinde bulunan banka dekontlarından, davacı adına 25.01.2010 ve 14.06.2010 tarihlerinde toplam 6.987,64 TL para yatırıldığı anlaşılmaktadır. Şu halde, davacı iddiası, davalı cevabı, işyeri kayıtları ve banka kayıtları bir bütün halinde değerlendirilerek, söz konusu ödemelerin neye ilişkin olduğu hususunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ile oluşacak sonuca göre hüküm altına alınan alacaklardan mahsup edilip edilmeyeceği değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinin ikinci fıkrasında “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne yer verilmiştir.Somut olayda, mahkemece, davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebi hakkında bir hüküm kurulmaması hatalıdır.4-Somut olayda, mahkemece davalının, davaya ve ıslaha karşı zamanaşımı definde bulunduğu kabul edilerek, alacaklar hesaplanmış ise de, davalı tarafça davaya ve ıslaha karşı zamanaşımı defi ileri sürülmediği halde dikkate alınması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.