Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25829 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21831 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Konya 1. İş MahkemesiTARİHİ : 11/09/2013NUMARASI : 2011/522-2013/496 Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalılar, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davacı ve davalı Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü temyiz etmiştir. Gerekçe:1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2.Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma yaptığını ve hafta tatili ile genel tatil gününde çalıştığını iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, fazla çalışma yaptığını ve hafta tatili ile genel tatillerde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir. Fazla çalışma yapıldığının ve hafta tatili ile genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.Somut olayda; davacının fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacağı talebi tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Davacının güvenlik görevlisi olarak çalıştığı müzeye ait müze devir teslim defteri davacı tarafından da imzalanmış olup, tüm çalışması kayıt altına alınmış olmasına rağmen; mahkemece bu kayıtlara itibar edilmemesi isabetli olmamıştır. Zira yazılı delilin bulunduğu durumda tanık delili ile sonuca gidilemez. Mahkemece yapılacak iş; bilirkişiden ek rapor aldırılıp, müze devir teslim defteri üzerinde inceleme yaptırılarak, kayıtlara göre; davacıya 7 günlük çalışma dilimi içinde kesintisiz 24 saat hafta tatili izni kullandırılıp kullandırılmadığı, davacının haftalık 45 saati aşan çalışması bulunup bulunmadığının ve genel tatillerde çalışıp çalışmadığının tespiti ile varsa bu alacakların hesaplanarak hüküm altına alınmasından ibarettir. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.