Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25802 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22093 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA: Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı ile sosyal yardım alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı müflis ... A.Ş. İflas İdaresi avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı işçi, işveren tarafından iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, işyerinde ikramiye uygulaması bulunmasına rağmen 2001 yılından itibaren ikramiye ödemesi yapılmadığını, 2004 yılının Ocak ayından itibaren aylık ücretlerin ödenmediğini, haftalık çalışma süresini kırkbeş saatin üzerinde olduğunu, hak kazandığı yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, ayrıca ödenmeyen sosyal yardım alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.Davalı işveren vekili, davacının kıdem ve ihbar tazminatına istemlerine ilişkin bir itirazlarının bulunmadığını, 2001 yılı öncesinde mevcut olan ikramiye uygulamasının kaldırılmadığını, 2001 yılından sonra yılda dört maaş tutarında ki ikramiye toplamının onikiye bölünmek sureti ile aylık ücret dahil edilerek ödendiğini, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını ve işçinin hak kazandığı yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davalı ... ve Kimya San. A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir. Karar Dairemizin 19.11.2013 tarihli ilamı ile "mahkemece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğu" gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamada mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hüküm süresi içerisinde davalı ... ve Kimya San. A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında uyuşmazlık, giydirilmiş ücret hesabı noktasında toplanmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddesinin ilk fıkrasına göre, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Kanunda ücretin eklerinin neler olduğu müstakilen düzenlenmemiş olmakla birlikte, değinilen maddenin ikinci fıkrasındaki "banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının" ibaresi gereğince, ücretin yanı sıra prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü ödemelerin banka hesabına yatırılması öngörüldüğünden, “prim” ve “ikramiye” ücretin eki olarak İş Kanununda ifadesini bulmuştur.Somut olayda, davalı işveren tarafından 2001 yılı itibari ile işyerinde yılda dört maaş tutarında ikramiye uygulamasının kaldırılmadığı sadece oniki aya bölünmek sureti ile davacının ücretine eklendiği ileri sürülmüştür. Davalı tanıkları işverenin bu iddiasını doğrulamışlardır.Ayrıca emsal nitelikteki yargılaması yapılan diğer seri dosyalarda, işyerinde ikramiye uygulamasının 2001 yılı sonrasında kaldırılmadığı, yılda dört maaş tutarında ödenen toplam ikramiye miktarının onikiye bölünmek sureti ile aylık ücrete dahil edildiği yönünde değiştiği sabittir. Bu durumda ikramiye alacağı kıdem ve ihbar tazminatına esas giydirilmiş brüt ücretin ikramiye miktarı dahil edilerek belirlenmesi hatalıdır.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.