Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25798 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19636 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İzmir 6. İş MahkemesiTARİHİ : 04/06/2014NUMARASI : 2014/123-2014/292 Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti:Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin ekonomik nedenler ve kur dalgalanmaları sebebi ile geçerli olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatma tazminatının altı aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. Gerekçe:Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir. 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorunadır.İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.4857 sayılı İş Kanunu’nun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Somut olayda; davalı işveren işyerinde 01.07.1008-17.01.2014 tarihleri arasında servis yöneticisi olarak çalışmış olan davacının iş sözleşmesinin, ekonomik nedenler ve iktisadi göstergelerdeki dalgalanmalar gerekçe gösterilerek feshedildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece davanın kabulü ile davacının işe iadesi yönünde hüküm kurulmuşsa da; davalı tarafça alınan işletmesel kararın tutarlı olarak uygulanıp uygulanmadığı, feshin son çare olması ilkesine uyulup uyulmadığı konusunda yeterli araştırma yapılmamıştır. Zira mahkemece, davacının iş sözleşmesinin işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle işletmesel karar doğrultusunda feshedildiği somut olayda, özel ve teknik bilgi gerektiren konu hakkında bilirkişi incelemesi yapılmadan soyut gerekçe ile davanın yeterli derecede aydınlatılmadan kabul edilmesi hatalı olmuştur. Bu kapsamda insan kaynakları, davalının iştigal alanında uzman ve organizasyonel yapılanma konusunda uzman kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetine, davalı işveren şirket kayıtları üzerinde inceleme de yapılarak, istihdamı engelleyen durum araştırılmalı, işletmesel karar ile istihdam fazlalığının meydana gelip gelmediği, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı (tutarlılık denetimi), işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı ( keyfilik denetimi) ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı (ölçülülük denetimi-feshin son çare olması ilkesi) açıklığa kavuşturulmalı, davacının başka bir birimde değerlendirilme olanağının bulunup bulunmadığı araştırılıp belirlenmeli, davacının kadrosunun iptal edildiği savunulduğuna göre, yaptığı işe olan ihtiyacın ortadan kalkıp kalkmadığı, ihtiyaç ortadan kalkmamışsa davacının yaptığı işin fesihten sonra ne şekilde sürdürüldüğü, davalının tüm Türkiye'de davacının unvanında yeni işçi alıp almadığı üzerinde durularak, alındığının tespiti halinde davacıya başka yer/yerlerde çalışma teklifinin yapılmadığı gibi tempo ve çalışma disiplinine uyum gösteremeyeceğine dair delil de sunulmaması karşısında özellikle feshin son çare olarak uygulanıp uygulanmadığı eksiksiz olarak tespit edilmeli ve tüm bunlardan sonra deliller yeniden değerlendirmeye tabi tutularak karar verilmelidir. Eksik araştırma ve inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.