Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25784 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21816 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kayseri 1. İş MahkemesiTARİHİ : 18/04/2013NUMARASI : 2011/351-2013/275 Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde konut kapıcısı olarak çalışırken iş sözleşmesinin 31.08.2008 tarihinde işveren tarafından feshedildiğini, kıdem tazminatı alacağının bir kısmının ödendiğini, ancak diğer işçilik alacaklarının ödenmediğini belirterek bakiye kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının konut kapıcısı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin sonlandırılması ile birlikte davacıya kıdem tazminatının ödendiğini, diğer talepleri kabul etmediklerini, davacının talebine konu alacaklarının zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarından yapılan takdiri indirim oranı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacağının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacağının takdiri delil niteliğindeki şahit anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Somut olayda, mahkemece kararın gerekçe kısmında fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tanık anlatımına göre hesaplanması sebebiyle dosya içeriğine göre bu alacaktan %30 takdiri indirim uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ancak kararın hüküm kısmında ise anılan alacaklardan %50 indirim yapılmıştır. Bu durumda, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğu belirgindir.Hal böyle olunca, mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 294., 297. ve 298. maddelerinin açık hükmü gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Hükmün yukarıda gösterilen sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.