Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25777 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15997 - Esas Yıl 2014





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı ve davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, emeklilik sebebiyle iş sözleşmesinin sonlandığını beyan ederek davalıdan kıdem tazminatı ile bir takım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacının ücretinin miktarı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.Somut olayda; davacının kadar dava dilekçesinde aylık ücretinin 1.070,00 TL olduğunu bildirmiş ise de; bilahare vermiş olduğu dilekçe ile bu miktarın sehven yazıldığını açıkladığı görülmüştür. Mahkemece, davacının ücretinin dava dilekçesinde belirttiği miktar olan brüt 1.070,00 TL olarak kabul edildiği, hesaplamanında davacının ilk talebine göre yapıldığı anlaşılmıştır. Davacının ücretinin, davalı işyerinin ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında 1.282,00 TL olduğu, hata ile 1.070,00 TL yazıldığı anlaşıldığından, davacının ücretinin kayıtlarda ki gibi kabul edilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Yukarıda yazılı sebeplerden dolayı, mahkemce eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.