Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25707 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19093 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Taraflar arasındaki, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalılar avukatlarınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.11.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. adına vekili Avukat ... geldi, davalı ... İnş. ve Tic. A.Ş. adına kimse gelmedi, karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkili işçinin fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerine yönelik davanın reddine, fazla çalışma talebine yönelik davanın ise kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında, davacının fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.Somut olayda, davacıya, işyerinde emir ve talimat veren, davacının mesai saatlerini denetleyen bir başka yönetici ya da şirket ortağının bulunup bulunmadığı hususu, kuşkuya yer vermeyecek şekilde aydınlatılmamıştır. Mahkemece, öncelikle, belirtilen husus, tanıklarının beyanlarına yeniden başvurularak aydınlatılmalı ve neticeye göre bir değerlendirme yapılmalıdır.3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanıklarından ...’ın “... tahminen ayda ortalama 7-10 saat kadar fazla çalışma yapılırdı...” şeklindeki beyanına da değer verildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, söz konusu tanığın işverene karşı dava açmış olması sebebiyle husumetli olduğu anlaşılmakta olup, salt husumetli tanık beyanına itibarla sonuca gidilmesi mümkün değildir. Ayrıca, tahmine dayalı muğlak ifadelere değer verilmesi de yerinde değildir. Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.