Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25685 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 28118 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, işverenin sözlü ve gerekçesiz olarak müvekkilinin işine son verdiğini, davalı işverenin müvekkilinin işten çıkarılmasına yönelik feshinin haksız ve hukuka aykırı olduğundan feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davanın reddini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davalı işyeri açısından 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalışması şartları gerçekleşmediğinden ispatlanmayan davanın reddine karar verildiği görüldü.Temyiz:Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Gerekçe:Taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilip değerlendirileıneyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevli olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bu1unmaktadır.4857 sayılı Kanun'un 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca, 4857 sayılı Kanun'a göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş sözleşmesinden veya 4857 sayılı Kanun’a dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun 16. maddesine 06.02.2014 tarih ve 6518 sayılı Kanun'un 15. maddesi ile eklenen fıkra uyarınca ...hizmet birimlerinin, 4857 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrası hükmü kapsamına alınarak bu çalışmalar hakkında 4857 sayılı Kanun'un uygulanmayacağı kabul edilmiştir.14. maddesi ile"6. "Çocuk Destek Merkezleri"; Suça sürüklenmesi, suç mağduru olması veya sokakta sosyal tehlikelerle karşı karşıya kalınası sebebiyle haklarında bakım tedbiri veya korunma kararı verilen çocuklardan psikososyal desteğe ihtiyaç duyduğu tespit edilenlerin, bu ihtiyaçları giderilinceye kadar geçici süre ile bakım ve korunmalarının sağlandığı, bu süre içinde aile, yakın çevre ve toplum ilişkilerinin düzenlenmesine yönelik çalışmaların yürütüldüğü; çocukların mağduriyet, suça sürüklenme, yaş ve cinsiyet durumuna göre ayrı ayrı yapılandırılan veya ihtisaslaştırılan yatılı sosyal hizmet kuruluşlarını,””9. ".... Merkezi"; Engelli bireylerin, yaşam kalitesinin artırılması ve sosyal hayata aktif katılımlarına katkı sağlanması amacıyla, engelli bireyler ile ailelerine rehberlik ve destek hizmeti ile evde gündüz bakım hizmeti sunan gündüzlü sosyal hizmet kuruluşlarını,””12. "... Sitesi"; Korunma ihtiyacı olan çocukların bakımlarının sağlandığı aynı yerleşkede bulunan birden fazla ...hizmet biriminden oluşan kuruluşu,13."... Birimleri”; Çocuk. kadın, engelli ve yaşlılar ile bakım veya barınma ihtiyacı olan kişilere hizmet verilen mesken niteliğindeki yatılı sosyal hizmet birimlerini,14.".... Birimleri Koordinasyon Merkezi"; İl müdürlüğü bünyesinde oluşturulan ...hizmet birimlerinin bağlı olduğu merkezi," olarak değiştirilmesi suretiyle oluşturulduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda, dosyadaki iddia ve savunmalar, yazılı belge ve kayıtlar içeriğine göre, davacının davalı idare sorumluluğu altındaki çocukların bakımının sağlandığı birimlerde, hizmet alım işini ihale suretiyle alan şirket elemanı olarak tahsis edilen bu evlerde " temizlik personeli" görevini yerine getirdiği anlaşılmıştır.Kanuni değişiklik sebebiyle "....hizmet birimi" olarak tanımlanan kuruluşlardaki çalışmaların 4857 sayılı Kanun'un 4. maddesinin I. fıkrasındaki istisnalar arasında yer aldığı ve bu sebeple bu kurumlarda işçi statüsünde çalışan kişilerin hizmet sözleşmesine dayalı talepleri bakımından iş mahkemelerinin görevli olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmadan eksik araştırmaya dayalı olarak karar verilmiştir. Bu kapsamda mahkemece kanuni düzenlemede yer alan “...Hizmet Birimlerinin nereler olduğu ve davalının çalıştığı işyerinin bu birimlerden olup olmadığı konusunun, ilgili kurulularla yazışma yapılmak suretiyle aydınlatılması, eğer işyerinin “...Hizmet Birimi" niteliğinde olduğunun tespit edilmesi halinde; 6518 sayılı Kanun'un 15. maddesi ile değişik 2828 sayılı Kanun'un 16. maddesine göre uyuşmazlık bakımından iş mahkemelerinin görevli olmadığı, görevli mahkemenin genel mahkeme niteliğindeki asliye hukuk mahkemesi olduğuna karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.