Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25625 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 25600 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, fazla mesai alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının davalı şirkette servis şoförü olarak çalıştığını, ücretinin daha yukarı olmasına rağmen asgari ücretten gösterildiğini ve fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti alacakları talebinde bulunmuştur.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, Dairemizin 2014/28383 esas 2016/1220 karar ilamına uyulmasına karar verilerek , davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve yapmışsa miktarının ne olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Dairemizce yapılan ilk temyiz incelemesinde; davacıya ait 02/2013 ücret dönemi bordrosunun imzasız olması nedeniyle bu dönem için tanık beyanları dahil dosya kapsamındaki diğer delillere göre davacının fazla çalışma yapıp yapmadığının değerlendirilmesi ve hesaplanacak fazla çalışma ücretinden banka kanalıyla içeriği ödenen tahakkukun düşülmesi, diğer taraftan davacının gerçek ücretinin bordroların aksine olduğu, bordroların asgari ücret üzerinden düzenlendiği ve fazla çalışma alacaklarının da asgari ücret üzerinden tahakkuk ettirildiği, imzalı bordrolardaki fazla çalışma tahakkuklarının, gerçek ücret üzerinden hesaplanacak fazla çalışma alacağından mahsubu yapılarak fazla çalışma alacağına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tüm dönem için tanık beyanları doğrultusunda fazla çalışma süreleri belirlenmiş, imzalı bordrolarda bulunan tahakkuklar mahsup edilerek imzasız bordroda bulunan miktar ise mahsup edilmeden gerçek ücret üzerinden alacak hesaplanmıştır. Ancak bilirkişi raporu bozma ilamına uygun değildir. Mahkemece, bozma gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, yalnızca şubat 2013 dönemi için tanık beyanları dahil dosya kapsamındaki diğer delillere göre davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı değerlendirilmeli, hesaplanacak fazla çalışma ücretinden, söz konusu döneme ait bordrodaki tahakkukun ödendiği dosya içerisinde mevcut dekonttan anlaşıldığından bu miktarın düşülmesi, imzalı bordrolar yönünden ise yalnızca bordroda yer alan tahakkuklar ile gerçek ücret üzerinden bordrodaki fazla çalışma yapıldığı belirtilen saate göre hesaplanacak miktar arasında oluşacak farkın belirlenmesi suretiyle alacak hesaplanmalıdır.Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.