MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının seyyar çalışan biri olduğunu çalıştığı zaman da haftalık olarak ücretini aldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, 22.10.2015 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılama sonunda taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 401. maddesine göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı veya çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığının anlaşıldığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.Davalıya ait işyerinde montaj ustası olan davacının 720,00 TL ücret aldığını iddia etmiş tanıkları da bu ücreti doğruladığı görülmüştür. Bozma kararı öncesi, mahkemece iddialar araştırılmadan ücretinin asgari ücret olduğu kabul edilmiştir. Bu sebeple, davacının mesleği, iş ve işyerindeki kıdemi, işinin niteliğine göre emsal ücretlerinin ilgili kurum kuruluş ve meslek odalarından sorularak, belirlenecek ücrete göre alacakların yeniden hesaplanması gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiştir. Mahkemece emsal ücret araştırması yapılmış, bozma öncesi olduğu gibi davacının ücretinin asgari ücret olduğu kabul edilmiştir. Yapılan ücret araştırmaları, tanık beyanları tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının iddiasını ispat ettiğinin kabulü dosya içeriğine uygun düşecektir. Hatalı değerlendirme ile hüküm tesisi isabetsiz olup ikinci kez bozmayı gerektirmiştir.Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.11 2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.