Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25555 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21540 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : İş MahkemesiDAVA : Davacı, yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverenlikten yaşlılık aylığına hak kazanarak ayrıldığını ve yıllık izinlerinin bir kısmını kullanmadığını belirterek yıllık izin ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunarak davanın reddini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ile bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir.Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında davacı işçinin yıllık izin ücreti alacağı olup olmadığı noktasında uyuşmazlık vardır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti fesihten önce istemesi mümkün değildir. Dava dilekçesi ile “bir kısım yıllık izinlerinin” kullandırılmadığı iddia olunarak bu yönde talepte bulunulmuş olması karşısında, mahkemece davacı isticvap edilerek talebinin hangi dönem veya dönemlere ilişkin olduğunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Kabüle göre de, dosya içeriğinde yer alan ve Dairemizin 18.05.2015 tarih 2014/6798 esas 2015/17864 karar sayılı geri çevirme kararı üzerine ibraz edilen 01.03.1995–28.02.1997 yürürlük tarihli İşyeri Toplu İş Sözleşmesinin yıllık izin ücretine ilişkin 28. maddesinin, diğer toplu iş sözleşmeleri ile aynı doğrultuda düzenlendiği görülmektedir. Buna göre hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen ilk seçenek göz önüne alınarak davacının 364 gün izin hakkının bulunduğu kabul edilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de hatalıdır. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.