Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25508 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13986 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, maaş alacağı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı iş yerinde 18.05.2004 tarihinde şoför olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin geçerli veya haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı İsteminin Özeti:Davalı, davacının iddialarıın doğru olmadığını, kendilerinen hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme Kararı:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz: Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi uyuşmazlık konusudur.Dosya içeriğine göre davacı, davalı işverenin son zamanlarda davacının işi bırakmasını sağlamak üzere baskılı davranışlara giriştiğini, son olarak davacıyı 15 gün önce görevi olmamasına karşın başka bir firmanın boyahanesinden malı çıkarması ve taşıması için davacıya bağırıp azarladığını, sonrada yıllık izne çıkardığını, davacının yıllık izninin sona erdiği 28.03.2011 günü işe geldiğini, yerine başka şoför aldıklarını, kendisine iş bulmasını söylediklerini bu halde iş sözleşmesinin 28.03.2011 tarihinde geçerli veya haklı bir sebep olmaksızın ve hiçbir gerekçe gösterilmeksizin feshedildiğini ileri sürmüştür. Davalı ise, davacıya işi bırakması için baskı yapılmadığını, davalı firmanın birden çok fabrika binası olduğunu, davacının yerlerde dikilen veya işlenmiş olan ürünleri ve dokumaları gitmesi gereken yerlere götürdüğünü davacının bu iş yerlerinden birisinden mal almak için gittiğinde oradaki sorumlularla tartıştığını, olayın personele intikal ettiğini, bunun üzerine davacıya diğer fabrikadan yüklenecek malları ilgili yerlere götürmesinin istendiğini, davacının yıllık izinlerini kullanmak istediğini, 01.03.2011 tarihinden itibaren 10 gün izin kullandığını, 24.03.2011 tarihinde iş başı yaptığını, kendisine başka şoför alındığının söylenmediğini, davacının işten çıkarılmadığını iddia etmiştir. Somut olayda, davalı işverenin davacının kendisinin işten ayrıldığı yönündeki savunmasını ispatlayamadığı, bu konuya ilişkin olmak üzere davacının istifa dilekçesi olmadığı gibi davalı işveren tarafından davacının işe gelmediğine ilişkin tutulmuş devamsızlık tutanağı ve gelinmeyen günlere ilişkin ayrıntılı tanık beyanı da mevcut değildir. Ayrıca davacı işçinin izin dönüşü işyerine geldiği halde işe başlatılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gözetilmeden yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.