Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25450 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20119 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, uğranılan zararın tazminine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırı şekilde tek taraflı olarak 01.01.2012 tarihinden itibaren ücretinin düşürüldüğünü ileri sürerek, ücret farkı alacağını istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı Bakanlık, davacının kendi işçisi olmadığını, bu sebeple kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının ücretinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında her hangi bir indirim yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 2012 ve 2013 yıllarında geçerli sözleşme ücretinin 928,35 TL olmasına karşın 2014 yılına ait sözleşmenin dosyada bulunmadığı 2014 yılında ödenen ücretlerin hem asgari ücretin üzerinde olması hem de 2013 yılındaki ücretlere göre artış gösterdiğinden 2014 yılı ücretinde indirim yapılmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe:İşçinin ücretinin düşürülüp düşürülmediği ve düşürülmüşse aradaki fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Somut olayda; davalı ... Bakanlığına bağlı .....nde altişverene bağlı olarak güvenlik görevlisi sıfatıyla çalışan davacı işçi ücretinin 01.01.2012 tarihinden itibaren düşürüldüğünü iddia ederken; davalı Bakanlık, çıkartılan genelgeler ile alt işveren işçilerinin ücretlerinin yeniden düzenlendiğini savunmuştur. Davalı ... tarafından çıkartılan genelgelerde alt işverenlerde çalışacak personele uygulanacak ücretlerin düzenlendiği; bu genelgelerden sonra davalı ... ile alt işveren arasında yapılan hizmet alım sözleşmelerinin de genelgeye göre düzenlendiği dosya kapsamı ile sabittir. Davacı ile dava dışı alt işveren şirket arasında 01.01.2012- 31.12.2013 tarihleri arası geçerli iş sözleşmesinin imzalandığı ve işçiye ödenecek ücretin 928,35 TL olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davacıya ait 01.01.2014 tarihli sözleşme bulunmadığından 2014 yılında ödenen ücretlerin hem asgari ücretin üzerinde olması hem de 2013 yılındaki ücretlere göre artış gösterdiği gerekçesi ile davanın redine karar verilmiş ise de; Dairemizce onanan emsal 2015/20112 esas sayılı dosyada 01.01.2014 tarihli iş sözleşmesinde güvenlik görevlisinin 1.338,29 TL üzerinden sözleşmeyi imzaladığı; öte yandan davacının hizmet cetveline göre de 2014/Ocak ayında 1.338,29 TL üzerinden priminin yatırıldığı dikkate alındığında taraf iradelerinin 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.338,29 TL üzerinden uyuşmuş olduğunun kabulü dosya içeriğine uygun düşecektir. Bu sebeple davacının yeni ücretin altında ödeme yapılan 2014 yılı Şubat, Mart ve Haziran aylarına ilişkin fark ücret alacaklarının kabulü gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.