Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25346 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11363 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, müvekkilinin davalı ile arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunduğunu, davalıyı yanında çalıştırmak amacıyla taahhütnamenin düzenlendiğini, davalının hiç çalışmadığını, takibe konu yapılan senedin bu işte çalışma ile ilgili olarak teminat niteliğinde verilmiş bir senet olduğunu, başka bir ticari ilişkisinin de olmadığını, iş sözleşmesinin çalışmaması sebebiyle feshedilmesine rağmenteminat senedini iade etmediğini belirterek icra takibine yapılan itirazın iptaline ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, verilen senedin teminat senedi olmadığını belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı ile davalı arasında hizmet sözleşmesi bulunduğu, davalının ustalık belgesini kullanmak suretiyle davalıyı mesul müdür olarak göstererek iş yerini açabildiği, senedin ustalık belgesi karşılığı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.4857 sayılı Kanun'un 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün iş yerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.Davanın, 4857 sayılı Kanun kapsamı dışında kalması halinde, mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Davanın esastan reddi usule aykırıdır.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca, 4857 sayılı Kanun'a göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş sözleşmesinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.Somut olayda, davacının güzellik salonu açmak amacıyla davalının ustalık belgesini kullandığı, bu kullanım karşılığında da dava konusu senedin verildiği anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, söz konusu senedin teminat senedi olup olmadığı noktasında toplanmakta olup, davalının davacıya ait işyerinde herhangi bir çalışmasının bulunmadığı ve taraflar arasındaki ilişkinin iş kanunu kapsamında olmadığı nazara alındığında genel mahkemelerin görevli olduğu açıktır. Davaya iş mahkemesi sıfatıyla bakılamayacağından mahkemce görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek hüküm kurulması hatalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.