Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25335 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21349 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, fazla mesai ile hafta tatili ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı ve davalılar ... ile ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, ilk olarak davalı ... ...'de çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 31.12.2009 tarihinde şirketin ....'ye, 31.03.2010 tarihinde ise ...' ye devredildiğini ve 30.06.2010 tarihinde işverence haksız feshedildiğini, iş yerinde fazla çalışma yaptığını ve hafta tatillerinde çalışmaya devam ettiğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir.Davalı .... vekili, davacının müvekkiline ait işyerinde 01.04.2010-30.06.2010 tarihleri arasında çalıştığını, aylık ücreti içerisine fazla çalışma ve hafta tatili ücret alacaklarının dahil olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ...Ş. ve ... vekili, müvekkili firmaların .... ile bağlantısının olmadığını, bu şirketlerin birbirinden farklı ve bağımsız olduğunu, taleplerin zamanaşımına uğradığını savunmuştur.Bozma ilamına uyan mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak,yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davacı ve davalılar ... ile ...... temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı temyizi yönünden;Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı ... devirden sonra tek başına sorumlu olduğu miktar hesaplanmasına rağmen,mahkemece bu miktardan diğer davalı ...Ş. sorumlu olduğunun belirtilmesi hatalıdır.Ayrıca hükümde fazla mesai alacağının 000 TL'sinin dava tarihinden kalan kısmının ıslah tarihinden itibaren faize hükmedileceği şeklinde belirtilmesi dava tarihinden itibaren faize hükmedilecek fazla mesai miktarı bakımından tereddüt oluşturmaktadır.3-Davalıların temyizi yönünden;Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, fazla mesai alacağının kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizce, sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek; hüküm fıkrasının tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklanması gerektiği, hafta tatili alacağının reddine karar verilmesi ve ara dinlenme süresinin hatalı tespit edildiği gerekçeleri ile bozulmasına karar verilmiştir. Bozma kararından sonra yapılan yargılama sırasında, davacı vekili davayı ıslah etmiştir. Her ne kadar mahkemece bu ıslah dilekçesinin kabul edilmediği gerekçede belirtilmiş ise de hüküm altına alınan fazla mesai alacağının dava dilekçesinde talep edilen miktardan fazla olduğu dikkate alındığında, mahkemece bozmadan sonra yapılan ıslahın dikkate alındığı anlaşılmaktadır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177. maddesinde belirtildiği üzere, ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Mahkemece, tahkikat aşamasının tamamlanmasının ve karar verilmesinin ardından verilen bozma kararından sonraki yargılama aşamasında ıslah yapılması mümkün değildir. Yargıtay İçtihatlarının Birleştirilmesi Büyük Genel Kurulunun 13.05.2016 tarihli, 2015/1 esas 2016/1 karar sayılı kararında da ifade edildiği üzere, Yargıtay bozma kararından sonra ıslah yapılamaz. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek bozmadan sonraki yargılama aşamasında yapılan ıslah dikkate alınarak hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.