MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem, kötüniyet tazminatı, fazla mesai, ücret, yıllık izin ile hafta tatili ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, davacının davalıya ait binada 15.05.1977-08.05.2008 tarihleri arasında kapıcı olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin işvereni Sosyal Güvenlik Kurumuna ve bakanlığa şikâyet etmesi, hizmet tespiti davası açması sebebiyle tazminatsız olarak feshedildiğini, asgari ücretle çalışan davacıya tazminatları ödenmediği gibi Ocak-Mayıs 2008 ücretlerinin ödenmediğini, hafta tatili çalışmaları ile günlük oniki saati aşan çalışmaları karşılığı fazla çalışma ve yıllık izinlerinin verilmediğini belirterek kıdem ve kötüniyet tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının davalı apartmanın ortak konutuna 1977 yılında kiracı olarak girdiğini, bir yıl sonra kira veremeyeceğini beyan ederek kira ödemek yerine haftada bir defa binanın temizliğini yapmayı ve akşamları da çöp toplama işini üstlendiğini, davacının kira karşılığı yapmayı üstlendiği işin günde bir saatini aldığını, davacının zamanını apartman dışında bulduğu işlerde geçirdiğini, davacının hizmet tespiti davası açtıktan sonra apartmandan kendi iradesiyle ayrıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Bozma ilamına uyan mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak,yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda kötüniyet tazminatının kabul edilmesi yerindedir. Ancak bozma öncesi davacı tarafça bilirkişi raporunda kötüniyet tazminatı olarak hesaplanan miktar dikkate alınarak ihbar tazminatı adı altında ıslah dilekçesi ile artırıldığı anlaşılmaktadır.Islah ile artırılan bu miktarın kötüniyet tazminatı olduğu açıktır. Mahkemece bu ıslah dikkate alınmaksızın dava dilekçesindeki talebe göre kötüniyet tazminatının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 10.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.