MAHKEMESİ : Ankara 8. İş MahkemesiTARİHİ : 29/05/2012NUMARASI : 2010/506-2012/439 Taraflar arasındaki asıl davada kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ücret, vergi iadesi, yıllık izin, karşı davada ise maddi - manevi tazminat alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; asıl davada ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karşı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı-birleşen dava davacısı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.06.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı-birleşen dava davacısı adına Avukat O.. G.. P.. ile karşı taraf adına Avukat C.. Ö.. D.. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-birleşen dava davalısı işçi vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin, aylık ücret, hafta tatili, fazla çalışma ve vergi iadesinden kaynaklı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiş; birleşen davaya cevabında ise müvekkilinin haksız bir davranışının bulunmadığını beyanla birleşen davanın reddini savunmuştur.Davalı-birleşen dava davacısı işveren vekili, asıl davaya cevabında, davacı işçinin müvekkiline ait işyerinde 21.09.2007 tarihinde çalışmaya başladığını, 31.01.2009 tarihinde iş sözleşmesini haklı sebep bulunmadan feshettiğini, davacının hak kazandığı halde ödenmemiş alacağının bulunmadığı beyanla asıl davanın reddini talep etmiş; birleşen davada ise, işçinin müvekkiline ait işyerinde çalışmaya devam ettiği tarihlerde, müvekkili şirket ile aynı iş kolunda faaliyette bulunmayı amaçlar başka bir şirket kurduğunu, haksız rekabet niteliğindeki davranışları ile müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı-birleşen dava davacısı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasında, öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, işverenin sorumlu olduğu çalışma süresinin belirlenmesi noktasındadır. Somut olayda, mahkemece, davacı işçinin organik bağlı işverenler arasında devredilmek suretiyle 01.09.1991-31.01.2009 tarihleri arasında çalıştığı, davalı işverenin bu çalışma süresinin tamamından sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davacının dava dışı Y.. Tic. Koll. Şti. bünyesinde geçen çalışmasından, davalı işverenin sorumlu olduğunun kabulü isabetlidir. Ancak, aynı bilirkişi raporunda, hizmet döküm cetvelinde kayıtlı, "1123740" tescil nolu işyerinin dava dışı Y... Ltd. Şti.'ye ait olduğu, "1140399" tescil nolu işyerinin ise davalı işverene ait olduğu belirtilmiş ise de, sözkonusu tespiti denetlemeye elverişli, işyeri ayrıntılı tescil bilgileri dosyada bulunmamaktadır. Bu yöndeki eksikliğin giderilmesi için, dava dosyası Dairemizce geri çevrilmiş ise de, belirtilen tescil numaraları hakkında, Ulucanlar Sosyal Güvenlik Merkezinden bildirilen işyeri bilgileri ile bilirkişi raporunda belirtilen işyeri bilgilerinin uyuşmadığı görülmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumunca, hizmet döküm cetvelinde kayıtlı işyerlerinin bağlı olduğu sosyal güvenlik merkezlerinin, şube kodu numaralarının bazı tarihlerde güncellendiği, aynı işyeri tescil numarasının farklı sosyal güvenlik merkezlerince kullanılması sebebiyle durumun bir kısım dava dosyalarında karışıklığa sebep olduğu bilinmektedir. Davacının hizmet döküm cetvelinde kayıtlı "1123740" ve "1140399" tescil nolu işyerlerinin bağlı olduğu il/şube kodu "06/01" olup, "06/01" kodun hangi sosyal güvenlik merkezince kullanıldığı dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. Bu halde, belirtilen yöndeki şüphe giderilmeli, hizmet döküm cetvelinde kayıtlı "1123740" ve "1140399" tescil nolu işyerinin bağlı olduğu "06/01" kodlu sosyal güvenlik merkezi tespit edilerek, tescil numarasının ait olduğu işveren bilgileri celp edilmeli, gerekirse hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişiden, sözkonusu tescil numaralarının ait olduğu işverenlikleri hangi bilgi ya da belgeye dayanarak belirlediği hususunda açıklama istenilmelidir. Yapılacak araştırma neticesine göre, davalı işverenin sorumlu olduğu çalışma süresi yeniden değerlendirilmelidir. Taraflar arasında, davacının aylık ücret miktarı noktasında da uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkemece davacının aylık ücret miktarı, net 3.500,00 TL kabul edilmiş ise de, emsal ücret araştırması yapılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Anılan sebeple, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.Çözümlenmesi gereken bir diğer uyuşmazlık ise, davacının yıllık izin ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve aylık ücret alacaklarının ödenip ödenmediği noktalarındadır.Somut olayda, mahkemece, davalı işverenin ispat yükünü yerine getirmediği gerekçesiyle, davacının tüm çalışma süresi boyunca yıllık izin hakkını kullanmadığı kabul edilmiş ise de, davalı işveren vekili açıkça yemin deliline dayanmış olup, mahkemece yemin teklif hakkı hatırlatılarak, sonuca göre, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 225. ve devamı maddeleri uyarınca işlem tesis edilmesi gerekirken, bu yönde bir işlem yapılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.Aylık ücret alacağı bakımından da, davalı işverenin talebe konu beş aylık ücretin ödendiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle, alacak hüküm altına alınmış ise de, davalı işveren vekili aylık ücretlerin ödendiğine dair yemin deliline dayanmış olup, mahkemece yemin teklif hakkı hatırlatılarak, sonuca göre, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 225. ve devamı maddeleri uyarınca işlem tesis edilmesi gerekirken, bu yönde bir işlem yapılmadan aylık ücret alacağının hüküm altına alınması hatalı olmuştur.Yukarıda belirtilen yönlerden yapılacak araştırma ve değerlendirme neticelerine göre, işçi tarafından iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve dolayısıyla davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususu yeniden değerlendirmelidir.Birleşen davanın reddine yönelik temyiz itirazlarının değerlendirilmesine gelince;Birleşen davada, işçinin, iş sözleşmesinin devam ettiği bir tarihte, işveren şirketle aynı alanda faaliyette bulunan bir şirket kurduğu, işverenin sektördeki rakiplerinden birisinin bayiliğini aldığı, aynı tarihlerde işveren şirketle aynı ürünleri pazarladığı, işverene ait ticari bilgi ve sırları üçüncü kişilerle paylaştığı ve sair haksız iş ve eylemleriyle rekabete girdiği iddia edilerek, maddi ve manevi zararın davacı-birleşen dava davalısı işçiden tahsili talep edilmiştir.İş sözleşmesinin devamı sırasında rekabet yasağının ihlali şeklindeki sadakatsizlik iş mahkemesinde görülecek bir davanın konusunu oluşturur. Bu rekabet yasağının sözleşmeden veya kanundan kaynaklanmasının hukuki sonuçları aynıdır. Mahkemece, işçinin, iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği gerekçesiyle, işverenin maddi ve manevi tazminat talepleri reddedilmiş ise de, iş sözleşmesinin devam ettiği bir tarihte rekabet yasağının ihlal edildiği iddia edildiğinden, işçinin iş sözleşmesini feshinin haklı olup olmamasının birleşen davaya etkisi yoktur. Bu sebeple de, birleşen davanın yazılı gerekçeyle reddi hatalı olmuştur. Mahkemece, tarafların birleşen davadaki iddia ve savunmaları ile delilleri değerlendirilmeli ve bir sonuca gidilmelidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı-birleşen dava davacısı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.