MAHKEMESİ :İş MahkemesiDAVA: Davacı, ücret farkı alacağı, ikramiye farkı ile ilave tediye farkı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davalıya ait işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmelerinde yer alan ücret artış düzenlemelerinin davacıya geç ve eksik uygulandığını, bu yönde daha önce kesinleşmiş ilam bulunduğunu belirterek. 1. ve 2. dönem toplu iş sözleşmelerine dayalı ücret, ilave tediye ve ikramiye fark alacaklarının tahsilini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, gerekli ödemelerin tam olarak yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, daha önce kesinleşmiş davada belirlenen yevmiye üzerinden 1 ve 2. dönem toplu iş sözleşmesi artışları uygulanarak yapılan hesaplamaya dayanılarak talepler kısmen hüküm altına alınmıştır.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacının daha önce işveren hakkında açtığı davada 31.12.2004 tarihine kadar olan dönem için toplu iş sözleşmelerinden doğan farklar belirlenmiş ve hüküm altına alınmıştır. Sözü edilen karar onanmak suretiyle kesinleşmiştir.Davacı işçi 31.12.2004 tarihindeki yevmiyesinin önceki kararla kesinleştiğini ileri sürerek bu defa izleyen dönem için fark isteklerde bulunmuştur. Her dava kendi içindeki delil durumuna göre değerlendirilmelidir. Önceki davada belirlenen yevmiye, kesinleşen davaya konu istekler bakımından hüküm ifade eder. Bu dava ise daha sonraki dönemi ilgilendirmekle işçinin hesaplamada esas alınacak başlangıç yevmiyesi tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bu davadaki delil durumuna göre belirlenmelidir.Taraflar arasında davacının ücretinin tespiti hususu temel uyuşmazlığı teşkil etmektedir. Aynı olay nedeniyle davacı durumundaki işçilerin açtıkları davalarda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.11.2009 tarih ve 2009/9-438 esas, 2009/500 sayılı kararında belirtildiği gibi, işyerinde zaman zaman davalı Bakanlıkça müktesep hak sayılmamak kaydı ile belirlenen giriş ücretleri nazara alınmaksızın toplu iş sözleşmesi ek/l-b cetvele göre giriş ücretlerinin belirlenmesi, toplu iş sözleşmesi zamlarının ise davacının işe girdiği tarihte işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinin 40. maddesinde belirlenen tarihten itibaren uygulanarak hesaplanması ve sonuçta davalı uygulaması ile arada bir fark varsa bunun nedeninin ve kaynağının net olarak açıklanması ile fark alacakların hesaplanması gerekmektedir. Bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporunda, belirtilen şekilde ücret tespiti yapılmadığı, yine bakanlık oluru ile verilen ücretlere toplu iş sözleşmesi zamlarının uygulandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece denetime elverişli yeni bir bilirkişi raporu tanzim ettirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.3-Diğer taraftan davacının 14. dönem toplu iş sözleşmesi sonuna kadar toplu iş sözleşmesinden yararlandığı ihtilafsız olup 1. ve 2. dönem toplu iş sözleşmelerinden yararlanıp yararlanmadığı hususunda dosya arasında belge bulunmamaktadır. 1. dönem toplu iş sözleşmesinin 4/5. maddesi düzenlemesine göre, toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihte sendika üyesi olmayan ve dayanışma aidatı ile de geriye doğru toplu iş sözleşmesinden yararlanma imkanı bulunmayan işçilerin toplu iş sözleşmesinden işverence yararlandırılmaları, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 36. maddesine uygun olarak taraf işçi sendikasının yazılı muvafakatına bağlı tutulmuştur. Dosya içeriğine göre 1. dönem toplu iş sözleşmesi 02.03.2009 tarihinde, 2. dönem toplu iş sözleşmesi ise 16.09.2010 tarihinde imzalanmıştır. Davacının söz konusu toplu iş sözleşmelerinin tarafı işçi sendikasına üye olup olmadığı, birinci dönem için ise belirtilen durumun söz konusu olup olmadığı mahkemece araştırılmalı, yaptırılacak bilirkişi incelemesinde bu durum dikkate alınmalıdır.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.