MAHKEMESİ : Ankara 5. İş MahkemesiTARİHİ : 20/02/2014NUMARASI : 2012/450-2014/202 Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak fesih edildiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatları ile yıllık izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacakları istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Taraflar arasında dava dışı K.. Turizm İşletmeleri A.Ş. tarafından davacının 31.10.2007 tarihinden önceki hizmetlerinin tasfiye edilip edilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi uyarınca halen yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınmalıdır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir şarttır. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Ancak, aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır. Zamanaşımı def'inin ileri sürülmesi halinde önceki çalışma sonrasında ara verilen dönem on yılı aşmışsa, önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı hesaplanması mümkün olmaz. İşçinin iş sözleşmesi feshedilmediği halde çeşitli sebeplerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemeler avans niteliğinde sayılmalıdır. İşçinin iş sözleşmesinin feshinde kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, işyeri ya da işyerlerinde geçen tüm hizmet sürelerine göre kıdem tazminatı hesaplanmalı, daha önce avans olarak ödenen miktar kanuni faiziyle birlikte mahsup edilmelidir. Dairemizin kararlılık kazanmış olan uygulaması bu doğrultudadır. Davacının aralıklı çalışmalarının herbirinin iş sözleşmesinin feshi ile sonlanıp sonlanmadığı belirlenmeli ve bu feshe göre işçiye yasal haklarının ödenip ödenmediği tespit olunmalıdır. Feshe göre işçilik haklarının ödendiği belirlendiğinde, önceki çalışmalarının tasfiye edildiği kabul edilmeli ve tazminat hesabı açısında daha sonraki çalışma süresine eklenmemelidir. Ancak yapılan ödemelerin kanuni hakların altında kaldığının anlaşılması halinde yine tasfiye esası benimsenmekle birlikte zamanaşımı def'i sebebiyle zamanaşımına uğramamış dönem için belirlenen fark alacaklar, her bir dönem ücretine göre belirlenmeli ve istekler yönünden karar verilmelidir. İşçinin iş sözleşmesinin feshinde işçilik alacaklarının hiç ödenmediği anlaşıldığında, bu defa aralıklı çalışma süreleri birleştirilmeli ve en son tazminata hak kazanacak şekilde gerçekleşen feshe göre son ücret üzerinden hesaplama yapılarak sonuca gidilmelidir. Davacı, mülkiyeti dava dışı Mülkiyeliler Birliği Vakfına ait cafe-restorant işyerini işleten dava dışı K.. Turizm Turizm İşletmeleri A.Ş. nezdinde, 13.10.2006-31.10.2007 tarihleri arasında çalışmıştır. 15.11.2007-24.04.2012 tarihleri arasında da aynı işyerini işleten davalı şirket nezdinde çalıştığı sigortalı hizmet cetvelinden anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında, davacının imzası bulunan önceki işverence (dava dışı K.. Turizm Turizm İşletmeleri A.Ş. tarafından) düzenlenmiş kıdem-ihbar tazminatı hesap cetveli sunulmuş olup, anılan cetvelde, 996,43 TL kıdem ve 187,52 TL ihbar tazminatı yer almaktadır. Aynı şekilde, yargılama sırasında, 31.10.2007 tarihli el yazısı ile yazılmış ibraname sunulmuş, bu ibranamede ise davacının bütün ücretlerini, yapmış olduğu fazla çalışma karşılıklarını, hafta tatili ve genel tatil ücretlerini ve ulusal bayram günlerinden yaptığı çalışmalara ilişkin ücretlerini, 996,43 TL kıdem tazminatını ve 187,52 TL ihbar tazminatını aldığı belirtilmiştir. Ayrıca, dava dışı K.. Turizm Turizm İşletmeleri A.Ş.'ne ait yıllık ücretli izin defteri suretleri de yargılama sırasında dosyaya eklenmiştir. Söz konusu belgelerde de, davacının imzası gözükmektedir. Hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda, dava dışı eski işveren tarafından ödenen ihbar ve kıdem tazminatı miktarları, avans kabul edilerek, eski ve yeni işveren nezdinde geçen tüm hizmet sürelerine göre hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatları miktarlarından mahsup edilmiştir. Ancak, davacının ihbar ve kıdem tazminatları ödenerek, 31.10.2007 tarihinden önceki dava dışı işveren nezdindeki hizmetleri tasfiye edildiğinden, tazminat hesabı açısında daha sonraki çalışma süresine eklenmemelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.