MAHKEMESİ : İş MahkemesiDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş ve davalı ... tarafından duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı işçi, iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti ve yıllık izin ücreti alacakları istemiştir.Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalılar temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçinin, fazla çalışma yapıp yapmadığı buna göre işçi tarafından yapılan feshin haklı olup olmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Yukarıda fazla çalışmanın isbatı konusunda anlatılan ilkeler, hafta tatili günlerinde yapılan çalışmaların isbatı açısından da geçerlidir.Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda hesap yapılırken iki davacı tanığının anlatımları dikkate alınmıştır. Davalı taraf, keşif ve bilirkişi incelemesine dayandığına göre, işin niteliği de dikkate alındığında, fazla çalışma yapılıp yapılmadığının sağlıklı bir şekilde tesbiti için davacının bir mağazada tanzim ve teşhir için geçirdiği süre, sorumluluk alanındaki mağaza sayısı ve mağazalar arası ulaşımda geçirdiği süre de gözönünde bulundurularak, uzman bilirkişi aracılığı ile keşif yapılmak suretiyle yapılacak inceleme sonucuna göre, davacının günlük ve haftalık çalışma ile ara dinlenmesi süreleri açıklığa kavuşturulmalıdır. Davacının fazla çalışma ücreti alacağı olup olmadığı belirlendikten sonra, sonucuna göre feshin haklı olup olmadığı hususu da yeniden değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir.Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.